Müdâhane-i âlimân

Fakülte yıllarımda ilâhiyât öğrencilerini yakından tanıma fırsatı buldum. Marmara İlâhiyât Fakültesi'ne konferanslara giderdik. Asıl tanışıklığım ise iş hayâtında oldu. Düğün dâvetiyesine müstakbel eşinin adını yazmayana bile rastladım. Kadınları yontma fırsatını kaçırmıyorlardı ama meselâ, idârenin yanlışına ses etmiyorlardı. Hattâ bâzen birlikte iş tutuyorlardı. Ne zaman ki onları yetiştiren hocaları tanıdım, böyle olmalarına hak verdim.

Peygambersiz İslâm projesine ses etmeyen; Mecîd Mecîdî'nin Peygamberimizle ilgili fitne filmine, "Seyredin sorun yok." diyen; yolsuzlukla hırsızlığın aynı olduğunu bilmeyen ilâhiyâtçıları, Keçecizâde İzzet Mollâ'ya havâle edelim:

Meşhûrdur ki fisk ile olmaz cihân harâb
Eyler onu müdâhane-i âlimân harâb

Demek ki neymiş Dünya, kötülükle yıkılmazmış; ama âlimlerin ikiyüzlülükleriyle yıkılırmış.

Yıllar evvel, lider eşleri sigara kullanmadığı için cesâret bulup başörtülülerin sigarasına saran bir ilâhiyatçı, lider eşleri gecikmeli olarak makyajı pek sevdiğinden, "az kuru az pilav" misâli, "azıcık makyaja" fetvâ vermişti. Estetik ameliyata ise hiç ağzını açmamıştı. "Azıcık ameliyat" izni, komik olurdu.

"Cemaate iyi dediniz, tersi çıktı. Belki sigara iyi çıkar." diye itiraz ettik. Karşı mahalle alkışlarken kendi mahallemizden kınayanlar oldu. (Alkışın da tahkirin de umûrumda olmadığını belirteyim)

Şimdi bu hocaların ve onların yetiştirdiği din görevlilerinin fetvâlarına, hutbelerine nasıl güveneceğiz Nasıl itibar edeceğiz Hâşâ bu, hutbenin konusu olan Kur'an hükümlerini tartışmak değildir. Kur'an hükümlerini hatırlatmakla görevli olanların müdâhane-i âlimânlığını tartışmaktır.

Geçtiğimiz haftaların birinde Diyânet'in hutbe konusu, örtünme ve çıplaklık üzerineydi. "Karışamazsın" diyen oldu. Alkışlayan oldu.

Son Cuma hutbesinde ise kadınlara, Allah rızâsı için mîrastan aldıkları paya itiraz etmemeleri tavsiye edildi. "Kul hakkıdır" dendi. Bu paylaşımı, "Kızlar, hem babasından hem kocasından alıyor." diye açıklamak, şahsen beni tatmin etmiyor. Ya kızlar evlenmezse Ya evlendikleri adam fakir olursa O zaman erkek kardeşlerinin yarısı kadar alması kul hakkı değil mi Velhâsıl Allah rızâsı için itirazımız ve sorularımız var.

Rahmetli Halûk Dursun hocamız, derste şöyle bir hikâye anlatmıştı. Sultanın biri, "Kadının dîni olmaz" diyen hocaya "Ne yaptın hocam" diye itiraz etmiş. Hoca, "Sultanım dediğimi yap anlarsın." cevâbını vermiş. Sultan, saraya dönünce eşine, ikinci eş alacağını, hocadan fetvâ aldığını, bunun da dinde yeri olduğunu söyleyince hanım sultan kükremiş: