Yüz kızartıcı yenilgi
Göztepe elbette zor bir deplasman. Ama ben Trabzonspor'u son yıllarda hiç bu kadar aciz, çaresiz ve ezik izlememiştim. İlk 45 dakika bittiğinde Trabzonspor'un istatistik hanesinde isabetli şut 'SIFIR', isabetsiz şut 'SIFIR', korner 'SIFIR' hatta ofsayt bile 'SIFIR' yazıyordu.
Üstelik bu devrenin 28'inci dakikasından itibaren Göztepe 10 kişi kalmıştı. Hakem Cihan Aydın ucuz bir faulle Göztepe'nin golünü iptal etti. Öyle ki Uğurcan Çakır dizlerinin üzerine çökmüş dövünürken, faul olduğuna kendisi bile inanmazken böyle bir karar geldi.
Yine sarımsı bir kırmızı kartla Dennis'i oyundan attı. Haliyle Göztepeliler hakemin bu kararlarına sinirlenip, kulübede bile kırmızı gördüler. Ama şunu da söylemekte fayda var. Visca'nın eline çarpan topta hentbol istemeleri yanlıştı. Şenol Güneş'in takımları belki de kariyerinde hiç bu kadar kısır ve pozisyondan uzak kalmamıştır.
Ne bir kanat akını, ne göbekten bir organizasyon, ne hücumda top tutup, pas yapma ve gol kovalama... Kocaman bir hiç... Rakip 10 kişi kaldıktan sonra da duran toplardan gol bulmaya bel bağlamış ama duran topu da bulamayan bir Trabzonspor. İlk yarıda Trabzonspor'un gol yemeden soyunma odasına gitmesinde hakem Cihan Aydın kadar Lundstram'ın da katkısı vardı.
Şenol Güneş'in takımı devraldığında, "Çok ağır, bu adamı kim aldı" mealinden eleştirisine rağmen dün ne yaptığını bilen tek adamdı. Belki ağır ama doğru yerde, doğru zamanda, doğru müdahalelerle 'Futbol aklı' olduğunu gösterdi. İlk 45 dakikada 'Hasta adam' görüntüsündeki Trabzonspor'u 15 dakikalık terapinin de ayağa kaldıracağından umutlu değildim.