Ya Onuachu olmasa...

Onuachu'yu izlemek eğlenceli. Ama onu marke etmeye çalışanları izlemek daha da eğlenceli. Geçen hafta Gaziantep maçında Abena yapmıştı bu işi, bu hafta Atakan'a verilmiş görev.

Böyle giderse Süper Lig literatürüne 'Onuachu Bekçisi' diye yeni bir terim eklenecek. Atakan'ı ilk yarının sonunda bir kez Karagümrük'ün kazandığı serbest atışta futbol oynarken gördüm. Topu sürdü ve Onana'nın kalesine şut attı.

Top çok farklı auta gitti ama futbol eylemi olarak 45 dakikada yaptığı tek hareket buldu. Onun dışında pehlivan gibiydi. Sürekli Onuachu ile güreş tuttu. Bazen el ense, bazen boyunduruk, bazen künde, bazen kafa-kol...

Ara sıra olayın güreşin dışına çıkıp, kafes dövüşüne döndüğü zamanlar da olmadı değil. İşte o anlardan birinde de hakem Mehmet Türkmen eylem ceza sahası içinde gerçekleşince penaltı verdi. VAR devreye girdi, Türkmen kararında ısrar etti.

Evet pozisyonda top Onuachu'nun koluna temas ediyordu. Ama tahminim hakemin yorumu, "Atakan, Onuachu'nun koluna top çarpmadan önce formadan asılıyor. Asılmasaydı belki de top koluna çarpmayacaktı.

O yüzden kola çarpma eyleminden önce formaya asılma eylemi geldiği için kararımı değiştirmiyorum" şeklinde oldu. Pozisyonda sarı gören Atakan da Onuachu bekçiliğini bıraktı. Baştan da söyledim ya. Onuachu'yu izlemek eğlenceli.

Gerçekten o da olmasa maç çekilmezdi. Tribünler boş, heyecan yok, taktik tahtasına sıkışmış 22 kişinin, zaman zaman saman alevi gibi parlayıp, sönen mücadelesi... Ama Onuachu başka. Attığı ilk gol spikerlerin "Jeneriklik" dedikleri cinsten.