Top, Uğurcan'a kıyamadı
Ruzomberok'un 4 bin 876 kişilik gecekondudan bozma City Football Club Stadı'nı görünce, bir amatör takımla hazırlık maçı oynayacağız hissi vardı. Gerçekten de maç başladığında gördük ki bu mücadelenin Avrupa Ligi İkinci Eleme Turu ilk maçı olduğunun farkına varan tek kişi kaleci Uğurcan Çakır'dı.
Geçen sezon formsuz olmakla eleştirilen ve milli kaleyi Mert Günok'a kaptıran Uğurcan, belli ki kafasından 'gideceğim' fikrini silmiş, Trabzonspor'a odaklanmış. Zira ilk yarıda kalede Uğurcan değil de başka biri olsaydı, skor tabelasında bir kabus yaşayabilirdik.
En az 5 gollük pozisyonu önledi; bunlardan iki-üç tanesi kabus gibiydi. Uğurcan'ın bu kadar ön plana çıktığı takımın elbette en çok eleştirilecek bölgesi de savunması olacak. Denswil ve Mendy'den oluşan merkez savunmanın sağ ve sol bekleri de facia içindeydi.
Yeni transfer Lundstram kötüler arasında iyi görünse de vasatı aşamadı. Orta saha ve hücum hattının kanatları da işlemedi. Sadece Visca olağanüstü gayretliydi. Sahanın en kötüsü olan Trezeguet'ye golü de attırdı. Trabzonspor'un skor üstünlüğünü eline geçirmesinden sonra daha derli toplu ve ayağa top yapan bir görüntüyle, rakibini yorup oyunu kontrol edeceğini düşünüyordum. Ama öyle olmadı.
Soyunma odasına galip gitmemizi sağlayan isim yine Uğurcan Çakır'dı. İkinci yarıda Abdullah Avcı'nın dokunuşlarıyla bu dağınık görüntünün değişeceğini düşünüyordum.
İkinci yarının başlarında bu umudumu pekiştiren birkaç ön alan baskısı ve kıvılcım vardı ama işler kısa sürede tersine döndü. 55-70 dakikalarında rakibin çok etkili olduğu ve yine Uğurcan sayesinde ayakta kaldığımız bir bölüm izledik.