Tabelaya aldırmayın

Aşırı iş yükü, milli oyuncuları belli ki bu turnuvada çok zorlayacak. Zira daha maçlar başlamadan her takımda ciddi sakatlıklar var. Polonya maçından önce Zeki Çelik ve Ahmetcan Kaplan bizde sakattı, maç içinde de Polonya'nın iki oyuncusu sakatlandı. Bu tablo EURO 2024 öncesi herkesi korkutuyor. UEFA'nın 26 kişilik oyuncu kadrosu takımları zorlayacak. Herkesin dikkatini çeken bu konuya parmak bastıktan sonra gelelim Polonya maçına. Top santraya konulduğunda herkesin dikkatini çeken Arda'nın 11'de olmaması ve Semih'in ilk 11 oynamasıydı. Montella forvetsiz sistemden vazgeçip, genç Semih'e ağır bir yük yüklemişti. Orta sahada Orkun Kökçü ve Salih Özcan'ın birlikte oynatılması düşüncesini ben olumlu buldum. Zira Polonya fizik gücü üstün bir takım ve orta alanda oyunu kazanmak için güçlü olmak lazımdı. Arda'yı belli ki rakibi yorduktan sonra son koz olarak saklamıştı. İtalya maçına göre her bakımdan farklı bir sınavdı. Samet'in hatasıyla Polonya öne geçse de Türkiye özel maçlar serisinin en üretken mücadelesini ortaya koydu. Gole yakın ve organize atakların heyecan verdiği bir maç izledik. Kerem, İrfan, Semih, Hakan son vuruşlarda fi leleri bulamasa da ilk yarı skor tabelası dışında bizim için gayet başarılıydı. Polonya kalecisi Szczesny'nin başarılı performansının da gol bulamamamızda önemli bir etken olduğunu hatırlatmak lazım. kinci yarıda Arda'nın girmesiyle Milli Takım çok daha organize, ne yaptığını bilen ve hücum bölgesinde üretken bir görüntü verdi. Hakan Çalhanoğlu ile Arda'nın pekala birlikte oynayabileceğini de gördük. Arda'nın liderliği, enerjisi ve takıma kattığı özgüven çok değerli. İnşallah bunu artırarak devam ettirir. Polonya ise bu yarıda kontratak dışında hücumu düşünmedi. Barış Alper'le bulduğumuz beraberlik golü şanssızlığa bir isyan gibiydi. Kaçan çok net fırsatların ardından rakibe çarpıp, Polonya kalecisini yanıltan ve ağlara giden topun ardından çok daha özgüvenli bir takım görüntüsü verdik. Hele Szczesny'nin kalesini terk ettiği pozisyonda Kerem'in son anda kontrol edip kaleye yolladığı ve üst direkten dışarı giden bir vuruşu var ki gol kadar güzeldi. Yine hatalar zinciriyle kaybettik ama savunmayı toparlarsak hem izlemesi keyif veren hem de kazanan bir takım olabiliriz. Zaten Polonya'nın bizim grup için çok doğru bir model olmadığını da söylemek lazım. İlk iki rakibimiz Gürcistan ve Portekiz çok farklı tarzı olan ekipler. Dersimize çok iyi çalışmalı ve iyi bir başlangıç yapmalıyız. Bu takımın potansiyeli var. Kesinlikle turnuvanın sürpriz ekibi olabiliriz. Bizim Çocuklar'a güveniyoruz.