Şenol Güneş'in gelişinden sonra ilk kez Samsunspor maçında, onun futbol anlayışına ve felsefesine uygun oyundan esintiler görmüştük.

Ben de o maçta kaybetmelerine rağmen bu çıkışın sinyallerinin olduğunu yazmıştım. Ardından kupada Alanya ve ligde Antalyaspor'a karşı alınan farklı galibiyetle taşların yerine oturmaya başladığının işaretleri vardı.

Dün Sivas maçı, bu oyunun perçinlenmesi ve gelişmesi açısından ilk eşik anlamına geliyordu. Trabzonspor'un gelecek adına umut vadedip, etmediğini dün görecektik.

Konuk Sivas ise yine başlangıç skorunu, dolayısıyla 1 puanı korumak ve sürpriz ataklarla galibiyet kovalamak niyetindeydi. Ama erken gelen gol iki takımın da oyun düzenlerini ciddi şekilde sarstı.

Gole kadar Trabzonspor üçüncü bölgede hızlı top çeviren, rakibin dengesini bozan ve üreten bir takım görüntüsündeydi. Sürekli alan değiştiren ve aralara koşu yapan sürpriz isimlerle rakibin savunma düzeni alt-üst oldu.

İlk golden sonra da bu seyir zevki, yüksek oyun devam etti. Ancak 2-0'dan sonra yine bir kopma yaşandı. Trabzonspor'un skor tabelasına göre farklılaşan oyun düzeni hala bir handikap.

İlk yarının son çeyreğinde çok daha etkili bir Sivasspor ve kaleci Uğurcan'ın direnişini gördük. Rakibin sınırlı hücum yeteneğine rağmen Trabzonspor'un bu dağınık görüntüsü Şenol Güneş'in savunma üzerinde de çok fazla mesai yapmak zorunda olduğunu gösteriyor.