Geçtiğimiz haftayı 'Bay' geçen Trabzonspor, gördük ki kazandığı son 3 maçtaki performansına "Bye bye!" demiş.

Güneş'in ilk geldiği günlerine geri dönmüş. Kayseri'de bu sezon ilk deplasman galibiyetini almayı hedeflemiş Güneş'in öğrencilerinin talepleriyle, fiziklerinin hiç uyuşmadığını gördük dün.

Kurtuluşu 1990'lı yıllardaki gibi Rus ekolünde arayan Güneş, Ukrayna'dan ikinci transferi olan Sikan'ı ilk 11'e koymuştu. Şenol Hoca'nın ilk gelen oyuncuyu 11'e koyması pek nadir rastlanan bir durumdur. Belli ki çaresiz kalmış.

Maçın başında Kayseri temkinliydi. Son 3 maçtaki çıkış belli ki onları da ürkütmüştü. Ama dakikalar ilerledikçe 'Öyle korkulacak bir rakiple' karşı karşıya olmadıklarını gördüler. İlk 10 dakikadan sonra da 3 net fırsat yakaladılar. Biri direkten döndü, diğerine Uğurcan direk oldu.

Üçüncüsü onların beceriksizliğiydi. Burada hemen Uğurcan'a bir not düşeyim. Dün kalede olmasa maç en az 2-0 Kayseri lehine biterdi. Elbette birçok kurtarış yaptı ama Nazo'nun kafası ve karşı karşıya Cardoso'nun şutunu çıkarması bir kalecilik dehasıydı.

Trabzonspor'un ilk yarıda 4'ü isabetli 8 şutu vardı. Ama belli ki Şenol Güneş de bizim gibi takımın halinden mutsuzdu. Yine kendisinden beklenmedik bir şekilde erken değişikliğe gidip ikinci yarıya Cham'la başladı.

Sonra pek bir şeyin değişmediğini görünce Nwakaeme ve Lundstram hamleleri geldi. Ama kendisi de pişman oldu. Zira orta sahayı geçemeyen bir takım görüntüsü çıktı ortaya. Visca daha yeni sözleşme uzattı ama belli ki emeklilik modunda, dökülüyor.