Barış Alper atılmasa bu Gürcistan'ı çok daha rahat yenerdik. En büyük handikap bu kırmızı kart oldu…

Millî takım evdeki ve dışarıdaki potansiyelle sanki en iyilerle oluşturulmuştu. Tabii ki oynayan veya kulübede kalanlarla... Bu arada bizim medyamızın çoğunluğu bu Gürcistan takımını biraz da ev sahibi oluşu sebebiyle ciddi bir tehlike olarak gösterdi. Ama dün akşamki maça baktığımızda hiç de öyle bir rakip bulamadık karşımızda.

Kerem'in golleri!

Arda Güler, Hakan Çalhanoğlu gibi oyunu istedikleri gibi yönetip yönlendiren orta saha oyucularımız vardı. Ama bence bir buçuk eksiğimiz de vardı. Kerem skilerin deyimiyle yenilerin de tarifiyle sanki santrfor olarak görevlendirilmişti. Hiç öyle şey olur muydu Ama diyeceksiniz ki, iki tane gol attı. Ha, attı tabii. Çünkü rakibin nerede nasıl önlem alacağı pek belli olmayan bir savunması vardı. Sonra bir de oyuncumuz oyundan atılmaz mı Hem de maça sokup büyük işler beklediğimiz Barış Alper Yılmaz.

Kenan ne iş yapar

Ama biraz evvel de altını çizdim bizim içeride, dışarıda oynayan elemanlardan kurulu bu takımımızı bunların yenmesi pek mümkün değildi. Ne kadar kendi sahasında olursa olsunlar. Biraz evvel kurduğum cümlede bir tanım eksikti; o da sondaki oyuncumuz Kenan ile ilgiliydi. Bana birileri çıkıp da bu Kenan denen arkadaşın bizim millî takımda görev aldığı herhangi bir maçta şöyle böyle bir şeyler yapabildiğini söyleyebilecek mi acaba Acaba iyi bir son adam bulup Kerem'i bu arkadaşın yerine oynatsak millî takım daha etkili olmaz mı İnsan koca bir maçta bir tane olumlu iş yapmaz mı Ama yurt dışında bir takımda oynuyor ya, o etiket yetiyor.