Kadıköy'de dün akşam öyle bir maç izledik ki, hiç de maç öncesinde 'acaba' sorusu taşıyan oyundan eser yoktu. F.Bahçe kendi 18 yaş altı takımıyla oynasa bu kadar rahat pas yapıp, alan değiştirip, şut atıp, olumlu top kullanabilir miydi, ben hiç sanmıyorum. Bülent Uygun'un Sivasspor'u, bu maçtan acaba kaç not alacaktır

Orta alan iyiydi

F.Bahçe'nin savunması uzun zamandır ilk defa göbekte yerli ile başladı ama bunlardan birisi yani Çağlar daha 11'de sakatlanıp yerini Djiku'ya bıraktı. Orta alan Mert Hakan'ın korumasında Amrabat ve Szymanski'nin kurgu görevleriyle yüklüydü. Ön tarafta Tadic, En-Nesyri ve Maximin vardı ama F.Bahçe'nin bu kadar güçsüz bir rakip karşısında çok daha net pozisyonlar bulması gerekirdi.

Sivas merhem oldu

F.Bahçe acı bir Avrupa kupası yenilgisinden dönüp karşısında böyle bir rakip bulduğu için gerçekten şanslıydı. Demoralize olmuş bir takım ne zamandır sahalarda görmediğimiz Samet'in golüyle öne geçecekti. Sonra rakip takımın kalecisinin bence mecburiyetten yaptırdığı penaltıyla maç orada bitti zaten. Amrabat'ın müthiş füzesi, Saint-Maximin'in temiz vuruşu geceyi süsledi o kadar.