2020 yılında "Katil Robotlar" başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yazım da onun devamı niteliğinde
Uzay Yolu'nun fantastik dünyasından fırlamış bir senaryo gibi görünse de yapay zekâ ve savaş çağımızın en önemli konularından biri hâline geldi.
Peki, yapay zekâlı robotlar gerçekten de savaş alanlarında insanlığı tehdit eden katil makinalara mı dönüşecek, yoksa barışın koruyucuları mı olacak
Çin ve Rusya'nın yapay zekâlı uçakları ordularına entegre etmeye başlaması, ABD'yi harekete geçirdi. DARPA'nın hava savaşı yarışması ve Pentagon'un etik ilkeleri bu alandaki rekabetin ve endişelerin boyutunu gösteriyor.
ABD'nin Savunma Eski Bakanı Mark Esper, yapay zekânın ulusal güvenlik için kritik önem taşıdığını ve müttefiklerle iş birliği yapılması gerektiğini vurgulamıştı.
Fakat bu iş birliğinin temelinde ne yatacak
Ortak kurallar mı, yoksa güç gösterisi mi
Savaş ya da barış zamanında yapay zekâlı robotların yaptığı hatalardan kim sorumlu olacak
Robotlar mı, yoksa onları programlayan ve kullanan insanlar mı
"Roma'yı kim yaktı" sorusunun modern versiyonu kulaklarımıza çalınıyor.
ABD Hava Kuvvetleri Bakanı Frank Kendall'ın Vista (yapay zekâ kontrolündeki F16) ile yaptığı deneme uçuşu yapay zekânın hava muharebelerindeki potansiyelini gözler önüne seriyor.
Kendall, yapay zekâya savaşta ateş etme konusunda güvendiğini söylüyor.
Fakat bu güven ne kadar doğru Yapay zekânın hata yapma ihtimali yok mu
Amerikan Hava Kuvvetleri'nin 2028'e kadar binlerce yapay zekâlı insansız savaş uçağı filosu kurma planı ise adeta bir distopik senaryoyu andırıyor.
Silah kontrol uzmanları ve insani yardım kuruluşları bu fikre karşı çıkarken, Uluslararası Kızıl Haç Komitesi, "Ölüm kalım kararlarının sensörlere ve yazılımlara bırakılması konusunda yaygın ve ciddi endişeler var" diye uyarıyor.
Kendall, sistemde her zaman insan gözetiminin olacağını ve yapay zekâlı jetlerin "gelecek" olduğunu savunuyor.
Fakat bu gelecek insanlığın hayrına mı olacak yoksa felaketine mi
Vista'nın it dalaşlarında pilotları geride bıraktığı söyleniyor. Bu durum yapay zekânın bir gün insan yeteneğini aşacağı ve kontrolden çıkacağı korkusunu besliyor.
Peki, o zaman ne olacak
Yapay zekâ insanlığın kaderini mi belirleyecek
Yapay zekâ ve savaş arasındaki karmaşık ilişki etik ve politik açıdan birçok soru işareti barındırıyor.
Sorulara acil cevaplar bulmamız gerekiyor. Yoksa yapay zekâlı katil robotlar, Uzay Yolu'ndan fırlayan fantastik bir senaryodan öte gerçek birer kâbusa dönüşebilir.
Yapay zekâlı robotların savaşta kullanımı etik açıdan pek çok karmaşık sorunu da beraberinde getiriyor.
Robotların insan hayatı almasına izin verilecek mi
Hangi durumlarda ve ne şekilde kullanılabilecekler
Sorumluluk kimde olacak
Sorularına net ve uluslararası alanda kabul görmüş cevaplar bulmamız gerekiyor.
Uluslararası hukuk da bu alanda yetersiz kalıyor. Mevcut yasalar yapay zekâlı robotların savaşta kullanımıyla ilgili net hükümler içermiyor. Bu durum insan hakları ihlallerine yol açabilir.
Yapay zekânın savaş alanlarında sadece tehlike yaratmayacağını da belirtmek gerekir.
Yapay zekâlı sistemler; savaşların önlenmesi, barışın korunması ve insani yardımların daha etkili bir şekilde ulaştırılması için de kullanılabilir.
Örneğin, istihbarat toplamak, sınırları izlemek ve potansiyel çatışmaları önceden tespit etmek için kullanılabilir. Böylece savaşların önlenmesi ve masum insanların hayatlarının korunması mümkün olabilir.