E-ticaretin hızla yükseldiğini anlatan haberleri görmek artık sürpriz değil, değil mi

Bir sabah uyanıyoruz, sevdiğimiz markanın online satış rekoru kırdığı haberini alıyoruz; ertesi gün mahallemizdeki küçük bakkalın bile siparişleri mobil uygulamadan aldığını öğreniyoruz.

Peki ya bu değişim nereye kadar devam edecek

Geçen gün, Statista'nın yayınladığı verilerde ilginç bir bilgi gözüme çarptı.

Özellikle DHL eCommerce'in yaptığı tahminlere göre, 2025-2029 yılları arasında e-ticaret alanında dünyada en hızlı büyüyen ülke Türkiye olacakmış!

Üstelik yıllık büyüme oranımız tam 11,58 ile zirveye çıkıyor. Arkasından Brezilya (11,56), Rusya (10,95) ve Güney Afrika (10,42) geliyor.

Tabii, bu rakamlar şimdiden bizi heyecanlandırmaya yetiyor.

Bir futbol ligi gibi düşünürsek, şu an e-ticaret liginin liderlik koltuğuna oturmuş durumdayız ve önümüzdeki birkaç yıl içinde bu tempoyu koruyabilirsek, şampiyonluk kupası bizim!

Hızlanıyoruz, büyüyoruz ve hatta dünya çapında dikkat çekiyoruz. Yani bu süreçte akıllı davranan, dijitalleşmeye uyum sağlayan şirketler ve girişimciler için dev fırsatlar var.

Bugün Instagram üzerinden sadece birkaç paket kahve satışı yapan küçük bir işletme, doğru adımları atarsa birkaç yıl sonra belki de milyonlarca liraya ulaşan büyük bir markaya dönüşebilir.

"Abartıyor musun" diyenler olabilir, ama trend tam olarak bunu gösteriyor.