Ukrayna savaşında müzakere üzerinden varılacak makul bir anlaşmayla dayatılan bir teslimiyet arasında tercih yapılması gereken kritik bir aşamaya geliyoruz. Rusya'nın masada elini güçlendirmek amacına matuf yoğunlaşan saldırıları karşısında Ukrayna'nın hem askeri malzeme hem de finansman sorunu yaşamaya başladığı bir dönemdeyiz. ABD'yle Avrupa arasındaki yaklaşım farkının iyice keskinleştiği savaşı bitirme çabaları, Rusya'nın maksimalist talepleri karşısında Ukrayna'nın toprak ve milli egemenliğinden taviz verecek şartları kabullenmesine yoğunlaşmış görünüyor.
Avrupa, bir yandan Trump yönetiminin desteğini çekmesinin yarattığı askeri ve finansal boşluğu doldurmakta zorlanırken bir yandan da Washington'ın transatlantik güvenliğinin sponsorluğundan çekilmesiyle yüzleşmek zorunda olduğunu hissediyor. Amerikan heyetinin Putin'le görüşmesi ve Avrupalıların Trump planını revize etme çabaları sona yaklaşıldığı izlenimi verse de Rusya'nın büyük maliyetlere rağmen ilerlemeye devam etmesi ve Ukrayna'nın düşmanının maliyetlerini artırma çabaları asıl müzakerenin cephede gerçekleştiğine işaret ediyor. Rusya ve Ukrayna'nın doğrudan anlaşma masasına oturmuş olmaması, müzakere edilmiş nihai bir barıştan ziyade her iki tarafa dayatılması gereken bir plana daha yakın olduğumuzu gösteriyor.
RUSYA NASIL İLERLİYOR
Son aylarda cephedeki saldırılarını yoğunlaştıran Rusya, büyük maliyetler ödemeyi uzun süre devam ettirmeye hazır olduğu mesajını veriyor. En son Pokrovsk şehrine şu ana kadarki en büyük saldırısını gerçekleştiren Moskova, şehri ele geçirdiğini iddia ederken Ukraynalılar kuzeyin kontrolünü hala ellerinde tuttuklarını ve yoğun şehir çatışmalarının devam ettiğini söylüyor. 2025 yılında az ama sürekli artan ilerlemeler kaydeden Rusya, Savaş Çalışmaları Enstitüsü'nün (ISW) topladığı verilere göre bu yıl Ukrayna'nın %0.77'sine tekabül eden toprak parçasını ele geçirmeyi başardı. Özellikle Kasım ve Aralık aylarında Karkiv, Donetsk ve Zaporişya bölgelerinde 630 km2 civarında toprak ele geçiren Rusya, Ukrayna birliklerinin tedarik koridorları üzerinde ciddi baskı kuruyor.
Ukrayna ise Rusya'nın ilerlemesinin maliyetini ağırlaştırmaya yoğunlaşmış durumda. Rusya'nın 'gölge filo' tabir edilen tankerlerle yaptırımları delerek petrol satmasını engellemeye çalışan Ukrayna, Karadeniz'de seyir halindeki tankerleri dronlarla vurarak Rusya'nın ekonomik maliyetini artırıyor. Rus tankerlerinin sigorta maliyetlerini artıran ve petrol ihracatını çok daha pahalı hale getiren bu tür operasyonlara rağmen Rusya'nın ekonomik maliyet yüzünden operasyonlarını durdurması beklenmiyor. Savaşın başından beri çok yüksek insani ve finansal maliyetlere rağmen çatışmaya devam eden Moskova, Trump'ın barış planının detaylarının konuşulmaya başlandığı bir dönemde saldırılarını yoğunlaştırarak sahadaki ilerlemesini diplomatik avantaja dönüştürmeye çalışıyor.
AVRUPA ZORLANIYOR
Trump yönetiminin mali ve askeri yardımları sona erdirmesiyle birlikte Ukrayna'ya yardım rolünü üstlenen Avrupa, Kiev'i Washington'dan silah satın alarak desteklemeye çalışıyor ancak bunun yeterli seviyelerde olmadığı yönündeki haberler dikkat çekiyor. Avrupalılar bir yandan da Ukrayna'nın ihtiyacı olan bütçe açığını Rusya'nın Avrupa'daki dondurulmuş mali varlıklarını kullanarak karşılamanın yollarını arıyor. Daha önce Avrupalıların Ukrayna'ya uzun vadeli borç olarak sağladıkları finansmanın önümüzdeki yıl Rus varlıklarının teminat gösterilmesiyle alınacak borçlarla sağlanması öngörülüyor. Ancak Belçika bu mekanizma kurulduktan sonra varılacak muhtemel bir anlaşmayla Rusya'nın mal varlıklarının iade edilmesi konusunda endişeli. Rus mallarına karşı alınacak borçların kendi üzerine kalmasından çekinen Belçika Avrupalı liderlerden bu tür bir senaryoya karşı nakit teminatı artırmalarını istiyor. Avrupa Ukrayna'ya desteğe devam için ya bu Rus varlıklarını kullanmak ya da yeniden ulusal kaynaklarını kullanan bir finansman sağlamak zorunda.

6