1 Ekim'den beri federal devletin kapanması, en uzun kapanma olarak tarihe geçmek üzere ve tünelin sonunda ışık da görünmüyor. Her iki parti de pozisyonlarında diretiyor, Trump ise uzlaşma için herhangi bir adım atmıyor. Aksine Trump'ın Senato oylama kurallarını salt çoğunluğa çevirme önerisi, Cumhuriyetçilerin istedikleri bütçeyi geçirmelerine olanak verebilir ancak senatörler oyalama (filibuster) sürecinden vazgeçmek istemiyor. Gelecekte azınlıkta olacakları bir senaryoyu hesap eden Cumhuriyetçiler, Senato kurallarını değiştirmektense Demokratları suçlayarak siyasi prim yapmayı tercih ediyor. Demokratlar da sağlık sigortası ek yardımları için savaştıklarını savunarak Cumhuriyetçileri uzlaşmamakla suçluyor. İki partinin tavrı sonucunda federal devletin kapanması milyonlarca federal çalışan ve dar gelirliyi etkilerken, Washington'ın işlevsizliğini ispat eden siyasi kutuplaşmanın en son örneklerinden biriyle karşı karşıyayız. Siyasi faturayı karşı tarafa yıkan siyaset tarzı, kutuplaşma, günü kurtarma ve çözümsüzlük üzerinden prim yapmaya çalışan bir anlayışı yansıtıyor.
OYALAMA MEKANİZMASI VE 'NÜKLEER OPSİYON'
Amerikan siyasetinin meşhur 'kontrol ve denge' sisteminin kritik unsurlarından biri, Kongre'nin alt (Temsilciler Meclisi) ve üst (Senato) kanadının kapsamlı yasa geçirirken uzlaşmak zorunda olması. Her iki kanatta oylanan yasa tasarıları tek metin haline getirilerek Başkan'a imza için gönderiliyor. En son 2026 bütçe tasarısının Kongre'den geçmemesi, 1 Ekim itibariyle federal hükümetin kapanmasını tetikledi. Yeni bütçenin Obama döneminde geçirilen sağlık sigortası katkı ödeneklerinin devamında direten Demokratlar oyalama sürecini işletiyorlar. Bu sürecin aşılması ise 60 senatör oyuyla mümkün ancak mevcut Senato aritmetiği Demokratlar yekvücut hareket ettikçe buna izin vermiyor. Dolayısıyla devletin fonlanması için herhangi bir anlaşma sağlanamadığı için federal hükümet kapanması 2017'deki 34 günlük rekoru kırmak üzere.
Cumhuriyetçiler halihazırda Kongre'nin her iki kanadında da çoğunlukta olmalarına rağmen Demokratların oyalama sürecini kullanmasına karşı kuralları değiştirmemekte ısrarcı görünüyor. Başkan Trump ise, Cumhuriyetçilerin 'nükleer opsiyonu' kullanarak bu oyalama sürecini bitirmesi gerektiğini dile getiriyor ancak Senato'daki Cumhuriyetçi liderlik buna yanaşmıyor. Böyle bir adım atmalarının kendilerinin azınlıkta olduğu bir denklemde oyalama sürecini işletemeyeceklerinden çekinen Cumhuriyetçiler, federal kapanmanın siyasi maliyetini karşı tarafa fatura ederek Demokratları baskı altına almaya çalışıyor. Ancak 2 milyondan fazla federal çalışanın maaşlarının durdurulması ve yaklaşık 900 bin çalışanın da zorunlu izne çıkarılmasının siyasi maliyeti Trump'ı rahatsız ediyor. Mevcut tıkanmayı aşmak için salt çoğunluk oyu kuralının getirilmesini isteyen Trump, kısa vadeli siyasi baskıdan kurtulmak adına Cumhuriyetçilerin azınlıkta olacağı uzun vadeli senaryoyu umursamaz görünüyor.
FEDERAL ÇALIŞANLAR VE DAR GELİRLİLER ZOR DURUMDAFederal devlet kapanması, Washington'ın işlevsiz hale gelmesinin en son örneği ve aynı zamanda iki partinin de halkın sorunlarına çözüm üretemediğinin yeni bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Kapanma süresince federal devletin temel fonksiyonları fonlanırken birçok önemli faaliyetin durması ve devlet yardımlarının kesilmesi söz konusu. Bir yandan federal çalışanlar maaşlarını alamazken bir yandan da Ek Beslenme Yardım Programı (SNAP) kapsamında yiyecek kuponlarından yararlanan 40 milyon civarında vatandaş, bu programın ödeneğinin bitmesi dolayısıyla zor durumda. Dar gelirli kesimin geçinmesine önemli katkısı olan bu programın yardımları kesmesi sosyo-ekonomik sorunları da beraberinde getirebileceği için birçok eyalet şimdiden programın açığını kapatmaya çalışıyor. Trump yönetimi, SNAP yardımlarının devamına karar veren mahkeme kararı sonrasında, bu programın devamı için ödenek sağladığını duyurdu ancak açıklanan miktar yiyecek kuponlarının yarısını karşılayabilecek seviyede.

4