Senatör Bernie Sanders'ın İsrail'e silah sevkiyatını durdurma amacına matuf teklifine 27 Demokrat senatörün destek vermesi, İsrail'in Amerikan siyaseti üzerindeki etkisinin yeni bir dönüm noktasına geldiğini gösteriyor. Hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi siyasetçiler eskiden beri İsrail'in güvenliğini adeta tartışılmaz bir konu olarak addettiler. İsrail'e verilen yardımın Amerikan çıkarlarına hizmet ettiği, İsrail'in terörle mücadele eden mağdur ülke olduğu, Filistinlilerin barışı kabul etmediği gibi anlatılar uzun yıllar Amerikan siyasetine hâkim oldu. İsrail lobisinin siyaset üzerindeki gücünün ötesinde, Amerikan medyası, dini grupları ve farklı kurumları da İsrail'e destek vermek konusunda pek tereddüt etmedi. Ancak son iki yılda Netanyahu hükümetinin Gazze'ye reva gördüğü etnik temizlik ve soykırım harekâtı, İsrail'in işgalinin Amerikan kamuoyunda ifşa olması sonucunu doğurdu. İsrail lobisi Amerikan siyaseti üzerindeki etkisi sayesinde İsrail'in ciddi bir bedel ödemesine engel oldu ancak İsrail'in ne moral üstünlük tezleri ne de masumiyet argümanlarının alıcısı kalmadı.
27 (CESUR!) SENATÖR
Vermont senatörü Bernie Sanders, Demokrat gençler arasında popüler olan sol ilerici siyasetin en etkili ismi olarak öne çıkan Yahudi asıllı bir siyasetçi. Sanders İsrail'e silah yardımlarının askıya alınması için bir süredir farklı girişimlerde bulunuyor. Geçtiğimiz aylarda İsrail'e 8 milyar dolarlık silah satışını bloke etmeye çalışan Sanders, 15 Demokrat senatörün desteğiyle yetinmek zorunda kalmıştı. Ancak son haftalarda gündemden düşmeyen İsrail'in Gazze'yi açlığa mahkûm etmesi ve insani yardımı savaş silahı olarak kullanması tepkileri artırdı. Çarşamba günü Amerikan Senatosu'nda yapılan yeni bir oylamada bu sefer Demokrat senatörlerin yarısından fazlasına tekabül eden 27 senatörün desteğini almayı başardı. 70 senatörün karşı oy vermesiyle Senato'dan geçemeyen tasarı, bugüne kadar İsrail'e yardıma karşı verilen en fazla oyu temsil ediyor.
Demokrat senatör Adam Schiff önderliğinde yayınlanan insani yardımın önündeki engellerin kaldırılmasını talep eden bir mektuba 44 senatör imza atarken bunların önemli bir kısmı Sanders'ın tasarısına oy vermeye cesaret edememiş görünüyor. Demokratların İsrail yanlısı veteran senatörü Chuck Schumer geçenlerde görevini sol siyasetin İsrail yanlısı kalmasını sağlamak olarak tanımlamıştı. İsrail lobisinin siyasetçiler üzerindeki etkisinin devam ettiği açık ancak İsrail'e yardımın durdurulmasının tartışılması bir yana 27 senatörün olumlu oy vermesi Amerikan siyaseti açısından önemli bir ilerleme sayılabilir. Soykırıma karşı özellikle Demokrat tabanda oluşan tepki hem Biden hem de Kamala Harris'in iktidarı ellerinde tutmalarına engel olmuştu. Bir sonraki başkanlık seçimlerinde aday olmayı düşünen herhangi bir Demokrat siyasetçinin İsrail'le 'olağan işlere' devam etmesi mümkün görünmüyor.
MAGA DA TEPKİLİ
İsrail'e silah sevkiyatını askıya alma çabasına destek veren Cumhuriyetçi senatör çıkması beklenmiyordu ve öyle de oldu. Ancak MAGA tabanındaki rahatsızlığın artık yüksek sesle dile getirildiği bir döneme şahit oluyoruz. Trumpçı tabanın önemli isimlerinden Temsilci Marjorie Taylor Greene, İsrail'e karşı 7 Ekim saldırılarını lanetlemekle birlikte mevcut insani durumun da kabul edilemeyeceğini söyleyerek tepkisini dile getirdi. Gazze'deki Katolik Kilisesi'ne İsrail'in saldırmasına tepki koyan Greene, açlık ve insani felaket durumunun kabul edilemeyeceğini söyledi. Netanyahu'nun Amerika'yı İran'la savaşın eşiğine getirmesinden beri İsrail'e karşı ton değiştiren Trumpçı tabanın hissiyatını yansıtan Greene gibi siyasetçiler, Amerika'nın dış yardımlarına da sıcak bakmıyor. Evanjelist Hristiyan hassasiyetleri de gündeme getiren bu isimler, insani krizin bahanesi olmadığını ifade ediyor.
Son haftalarda Epstein dosyasıyla ilgili adeta bir başkaldırı ortaya koyan Trumpçı MAGA tabanı, şu aralar İsrail'in Amerika'yı manipüle ederek Amerikan vergi mükelleflerinin Ortadoğu'daki başka bir ülkenin güvenliğini sağlamak için milyarlarca dolar harcamasından duydukları rahatsızlığı gizlemiyor. Netanyahu'nun Trump'ı İran'la savaşa sokmak için elinden geleni yaptığını açık biçimde gören ve savaş karşıtı pozisyon alan MAGA, Trump'ın askeri operasyonu sınırlı tutmasında etkili olmuştu. Tucker Carlson gibi medyatik isimler, Steve Bannon gibi ideolojik figürler ve Greene gibi aşırı sağ muhafazakâr siyasetçiler 'Önce Amerika' söylemi çerçevesinde İsrail'in Amerika'nın Ortadoğu politikasını belirlemesinden rahatsızlar. İsrail karşıtı söylemlerinin altında milliyetçi, izolasyonist ve hatta antisemitik eğilimler barındıran bu isimler, İsrail'e yardım konusunda Demokrat ve sol ilerici kesimlerle benzer söylemler kullanmaya başladılar.