Köpeklere kıymayın efendiler!
Memleketin onca sorunu varken biz neden sokak köpeklerini konuşuyoruz
Örneğin, milyonlarca çocuğumuzun hayatını ve ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren eğitim müfredatı dün bir basit imzayla yürürlüğe girdi, doğru dürüst tartışılmadı, konuşulmadı, müfredatın içeriğine dair hurafelerle gerçekler bile birbirinden ayırt edilemedi. Ama gündem müfredat değil, sokak köpekleri.
Sokak köpeklerini konuşuyoruz; çünkü 21 yılda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı, söyledikleri akıl dışı, hatta çılgınca bile olsa ciddiye almayı öğrendik. Bu sefer de Tayyip Erdoğan partisine, 'Neden ağırdan alıyorsunuz, çözün sokak köpekleri konusunu' diye talimat verdi. O yüzden konuyu ciddiye alıyoruz.
Şunu bilmiyoruz: Türkiye'de kaç sokak köpeği var Tahminler 8,5 milyondan başlıyor, 10 milyonun üzerine kadar çıkıyor.
Bu kadar köpeği yakalamak da, bir yere koymak da, öldürmek de imkansızın peşinde koşmak. Yani çılgın bir proje.
Ama tabii insanın tüyleri diken diken oluyor: En azından 8,5 milyon sokak köpeğini öldürmekten bir an tereddüt etmeden söz eden, bunu ciddi ciddi öneren, önermesi yetmez kamuoyu önünde açıkça savunanlar var.
Bunu yapmayı düşünmenin bile nasıl bir kara leke olduğunu, nasıl bir soykırım olduğunu akıllarına bile getirmiyorlar.
'Ama Batı ülkeleri böyle yapıyor' diyorlar. Hayır, 'Batı ülkeleri' diye bir şey yok; her ülkenin kendine göre uygulaması var. Ama evet, bazı Batı ülkeleri belirli şartlar altında köpekleri öldürüyor, doğru.
Fakat oradaki sokak köpeği sorunu ile Türkiye'deki sokak köpeği sorunu aynı değil. Diyelim Fransa'da kaç sokak köpeğinden söz ediyoruz Belki birkaç yüz tane. Oysa diyorum, Türkiye'de tahminler 8,5 milyondan başlıyor, 10 milyonun üzerine kadar gidiyor.
İkinci önemli konu şu: Her fırsatta gelenekten, görenekten, tarihle olan bağın sürmesinden, kültürel süreklilikten söz eden muhafazakar iktidar, sokak köpeklerinin bu ülkenin ve bu toprakların bir kültürü olduğunu unutuyor.