Önce Pervin Buldan, komisyondan 4-5 kişinin Apo ile görüşmesi gerektiğini, söyledi. Ardından MHP'li Fethi Yıldız 3-4 kişinin İmralı'ya gidip Öcalan'la görüşebileceğini beyan etti.
Birbiri ile senkronize bu ifadeler aklıma birinci yıkım sürecinde görüşmeler tıkanınca, Erdoğan'ın "A planımız var, B planımız var, biri olmazsa ötekini devreye sokarız" şeklindeki sözlerine Selahattin Demirtaş'ın verdiği cevabı getirdi; Demirtaş, "A planınız Apo'ya yalvarmak, B planınız tekrar Apo'ya yalvarmaktır," demişti.
Suriye'de işler yolunda gitmiyor, Esat'ı devirerek Suriye'nin güneyi İsrail'e, kuzeyi YPG'ye hediye edildi. Vebali Erdoğan, Bahçeli ve Davutoğlu'na aittir.
Süreç başladığında, PKK şartsız olarak bütün unsurları ile silah bırakacak deniyordu. YPG bırakmayız diyince, Suriye merkezi yapılanmasına entegre olmasına fit oldular. Fakat YPG ona da yanaşmıyor, özerklikten vazgeçmiyor. Üstelik PKK'nın bütün silahlı unsurları orada, silah bırakma sadece bir illizyon. İktidar zaten son 15 yıldır toplumu illizyonlarla, maniplasyonlarla yönetiyor. Bunun için elinde namusunu, haysiyetini, dinini, vatanını satacak yeterince gazeteci müsvettesi var. Bir bakıyorsunuz gazeteler "Almanya'da kıtlık" diye başlık atıyor. Türk halkına, "halinize şükredin bakın Almanya bile batıyor" deniyor. Bir başka gün İngiltere ile ilgili bir yalan haber manşetlere, ekranlara taşınıyor. Vatandaşın gidip İngiltere'de, Almanya'da ne olduğuna bakma imkanı yok. Biraz politize de olmuşsa bu yalanlara inanıp Türk halkının bir elinin yağda bir elinin balda olduğunu düşünmeye başlıyor. Bu süreç de öyle.
Apo'dan medet ummak, devleti onun ayağına göndermek Apo'ya kudret, devlete acizlik isnat etmektir. Ülke sınırları içinde terör zaten bitmişti, biten bir terör için pazarlığa girişmek onu diriltmek, ona hayat vermektir. Erdoğan ölene kadar ülkeyi yönetsin diye devlet ayağa düşürüldü, terörsüz Türkiye lafı üzerinden siyasi rant elde edilmeye çalışıldı.
Şimdi evdeki hesap çarşıya uymayınca - Öcalan'a gidelim- demeye başladılar. İşin kötü bir yanı da şudur:Hedef terörü bitirmek ise Öcalan'ın muhatabı meclis veya halk değil kurduğu ihanet örgütüdür. Yani ne konuşacaksa Örgütü ile konuşmasıdır. Örgüt silah bırakacak ama Apo meclise konuşuyor, Türk halkına konuşuyor, bölge halkına hitap ediyor, ettiriliyor. Bir örgüt lideri niye halka hitap ettirilir Terör yapan halk değil ki!