PKK komisyonuna, hangi partinin kaç üye vereceği belli oldu.Üye sayısına bakıldığında, AKP ve MHP'nin her kararı komisyondan geçirecek çoğunluğa sahip olduğu görülüyor. Geriye kalan tüm partiler oy birliği yapsalar bile bu iki partinin alacağı kararları engellemeleri mümkün değil.Bir parti bir komisyonda hiç bir karara etki edemeyecekse o komisyonda bulunmasının ne faydası olabilirİki parti karar alacak sizde orada demokrasi tiyatrosunun dekor malzemesi olacaksınız.Sadece bu da değil, oyunuzun rengi ne olursa olsun çıkan her karar " komisyon kararı" olduğu için sorumluluğunuz olacak. TBMM'de çıkan yasalara kimse falan partinin yasası demiyor, destekleyeni muhalefet edeniyle " meclis kararı" diyor.PKK komisyonundan her karar da komisyon kararı olarak okunacak ve komisyonda bulunan tüm partiler çıkan kararlardan mesul olacaktır. Bugüne kadar hangi hayırlı karara AKP ve MHP diğer partileri dahil ettiİnadına diyerek akıl dışı birçok karar aldılar. Muhalefetin hiç bir eleştirisini, uyarısını dikkate almadılar. Kanal İstanbul için muhalefet partileri, bilim adamları çırpınıp durdular, Erdoğan birini dinledi miBahçeli, CB yardımcıları ile ilgili akla izana sığmayan ancak etnikçilerin edeceği bir laf etti, lafını geri almadığı gibi haberi paylaşanları tehdit etti. Zaten genel başkan olduğu günden beri ya farklı düşünen milliyetçileri yahut kendisini eleştirenleri tehdit edip duruyor. Bu zihniyetle paylaşacağınız bir masada nasıl bir karar çıkacağını sanıyorsunuzBelli ki, Öcalan ve BOP'un isteklerini sorumluluğu dağıtmak için CHP ile birlikte çıkarmak istiyorlar. CHP bu kumpasa düşerse artık PKK'ya verilen tavizler ve bu ülkeyi yok etmeyi amaçlayan BOP'la ilgili hiçbir şey söyleyemez, eleştiri yapamaz.CHP, Atatürk'ün kurduğu bir parti. Milli devlet ve üniter yapı hakkında her partiden daha hassas ve kararlı olması gerekir. Kaldı ki,AKP, MHP, DEM ve İmralı dışında gündemi bile kimse bilmiyor. Gündemini siyaset dışı unsurların belirlediği bir komisyonda bulunmak başkalarının yazdığı role razı olmaktır. Masada neyin olacağı bellidir; ana dilde eğitim, vatandaşlık tanımının değiştirilmesi,Yerel yönetimlere yetki devri yani özerklik, asker polis katillerinin bırakılması ve tabi Erdoğan'ın ölünceye kadar başkan olmasının yolunun açılması.Bu ülkenin bütünlüğünden yana olan bir parti bunların konuşulacağı bir komisyona nasıl girer Bunları konuşmaya razı olmak bunlara hayır denilse bile o yolun psikolojik zeminine katkıda bulunmak anlamına gelir.Terör örgütleri ile milletin kaderi konuşulmaz, teslim olmanın şartları konuşulur. Öyle bir hava oluşturuldu ki, kim teslim belli değil. Böyle bir masaya oturmak Türk milletinin kaderini İmralı ve uzantılarının insafına bırakmaktır. Bunu kabul eden parti ve siyasetçiler maşeri vicdanda meşruiyetini kaybeder. HÜDAPAR'la, DEMP ile masaya oturmak hoşunuza gidiyorsa buyrun oturun!