İçimizdeki kriptolar!..
İmralıDEM parti ulakları geçen hafta Erdoğan ile görüştüler. Görüşmeden sonra basına 13 maddelik bir talep listesi sızdırıldı. Her maddenin ülke açısından ağır sonuçları olacağına şüphe yok. Özellikle "eşit vatandaşlık" yönündeki talep.
Bu aslında bir parçalanma talebi. Bazıları hala arkasındaki ihaneti göremiyor. "Eşit vatandaşlık" bireylerin eşitliği anlamına gelmiyor. Zira öyle olsa Anayasa'nın 10. Maddesine rağmen böyle bir talep söz konusu olmazdı. 10. Madde açıkça "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir" der. Uygulama da böyledir. Kimse Türk olduğu için yasa önünde avantajlı olmadığı gibi, kimse Kürt olduğu için kanun önünde dezavantajlı da değildir.
Öyleyse nedir dertleri
PKK ve türevlerinin 'eşit vatandaşlıktan' kastı,birey düzeyinde bir eşitlik değil,senin devletin varsa benim de olsun, senin bayrağın varsa benim bayrağım da olsun, senin meclisin, yönettiğin bir toprak parçası varsa benim de olsun, senin bir hükümetin varsa benim de olsun eşitliğidir. Yani bireyi temel alan bir anayasa değil, etnileri merkez alan bir anayasa
Oysa anayasalar kolektifleri değil, bireyi merkez alır.
Bunun ülkeyi nereye götüreceğini bilmek için siyasi analizci olmaya gerek yok, biraz akıl, biraz feraset ve biraz vatanseverlik kafi.
Gerçek bu olmasına rağmen o kadar 'barışçı maskeli' DEM parti ve İmralı davulcusu var ki, insan bazı isimleri görünce hayret ediyor. Millete ninni söyleyerek uyutma görevi onlara düşüyor. Milliyetçileri uyutmak için milliyetçileri, İslamcıları uyutmak için İslamcıları kullanıyorlar. Bir bir maskeler düşüyor, gördüğümüz gerçek hepimizi 'sende mi Brütüs' diyecek noktaya getiriyor. Mesela, geçen çözüm sürecinde BBP ağır tepki göstermiş,birçok panel yapmıştı. Daha tehlikeli olan bu süreçte Destici'nin sesi bile çıkmıyor. MHP'yi ise konuşmaya gerek yok. MHP gençliğinin adım adım milliyetçi refleksleri yok edilip geriye sadece "lidere körü körüne sadakat" bırakıldı. Onlar da onu yapıyorlar. Ne dediğimi anlamak için, Bahçeli'nin hastalığından sonra ilk defa MHP genel merkezine geldiğinde bekleyenlerin verdiği fotoğrafa bakmak kafi.
MHP milletvekili, eski Ülkü Yolu Derneği genel başkanı Yaşar Yıldırım, iki elini namazdaki gibi önüne bağlamış, eskilerin ifadesiyle kemerbeste-i ubudiyetle, (el bağlayıp kullukla),yarı rüku halinde gözleri yakarırcasına Bahçeli'ye