Apo'yu al, Cumhurbaşkanlığını ver!

Apo'yu tavafa giden İmralı heyetinin açıklamalarının satır aralarına baktığınız zaman ne istediklerini anlayabilirsiniz.

Apo ve Barzani'nin referansı ile heyete dahil edilen Ahmet Türk, şöyle bir açıklamada bulunmuştu. "Son yüz yıla kadar Türklerle Kürtlerin arası iyiydi, son yüzyılda bozuldu."

Şimdi bundan ne anlamamız gerekir Osmanlı'nın eyalet sistemi varken aramız iyiydi, milli ulus devlete geçtiniz ilişkilerimiz bozuldu, yani bütün kötülüklerin anası milli devlet, gelin bundan vaz geçin aramız düzelsin. Açıkça eyalet sistemine geçin, bu iş bitsin demek istiyorlar.

Bazen söyleyeceğiniz şeyi tersinden söylersiniz, mesajı sadece o işin muhatapları anlar.

Yüz yıl öncesine dönmek demek bugün mezhep ve etnik temelde bölünen Irak ve Suriye'ye dönmek demektir. Bu bir arada yaşamak değil yaşayamamanın ifadesidir. Çünkü özerklik istemek, bir arada yaşayamıyoruz herkes kendi yoluna demek anlamına geliyor.

Bir de bunu demokrasi ile ilişkilendirmiyorlar mı Oysa hiç bir uluslarası belgede özerklik demokrasinin zorunlu bir gereğidir diye bir ifade yok. Aksine insan hakları ile ilgili uluslararası belgelerde insan haklarının bir ülkenin egemenliğini ortadan kaldırmak veya toprak bütünlüğünü bozmak maksadıyla kullanılamayacağı yazılıdır. Demokrasi, bazıları için bir yönetim biçimi değil, ayrılıkçı hedeflere varmak için en uygun zemin veya toplumu iğfal için kullanılan en etkili maskedir. Bölünmenin, parçalanmanın demokrasisi özgürlüğü olamaz.

Haftalar sonra Erdoğan süreci kendisinin başlattığını itiraf etti, Bahçeli, bu oyunda sadece milliyetçilerin tepkilerini önlemekle görevli. Bir başka ifadeyle; oyun kurucu Erdoğan, onun yol temizliğini yapan ise Bahçeli.