Üç ayda 22 şehidi neden verdik

Kahramanmaraş'ta sözleşmeli er Müslüm Özdemir'in şehadet haberini ailesine bildirmek üzere yola çıkan kaymakamlık heyeti kapısını çalacağı bir ev bulamadı.

Bir çadırın kapısına vardılar.

Şehidin ailesinin evi 6 Şubat depreminde yıkılmıştı.

Devlet bir yıl içerisinde teslim etme sözünü verdiği kalıcı konutlar yerine konteynır dağıtmıştı.

Konteynırlarda soba kurup ısınmak mümkün değildi.

Mecbur, çadıra yerleştiler.

Komşuların demesi; Müslüm, yaz başı annesine "Birazcık para biriktirip evi yaptıracağım" demiş.

Nasip olmadı gayrı.

Şehadet haberini vermek üzere gelenler çadıra 10 ısıtıcı bırakıp gittiler.

Vatanı aziz ruhlarıyla ısıtan fukara çocukların çadırda odun sobası başında titreyen gün görmemiş anaları, ah!

Sormak istiyorum:

Son üç ayda neden 22 şehit verdik

Dört saldırıdan üçünün 1740 ve 1754 rakımlı tepelerde meydana gelmesi tesadüf mü

İLK SALDIRI 20 KASIM'DA

Pençe - Kilit Harekatı kapsamında PKK'nın son üç ay içindeki dördüncü saldırısı bu.

İlki 20 Kasım'da meydana geldi.

Olay Yeri: Metina'daki 1740 ve 1754 rakımlı tepeler.

41. Komando Tugay Komutanlığı ve 11. Özel Kuvvetler Tabur Komutanlığı unsurlarının bulunduğu tepelere PKK tarafından "yoğun sis ve yağıştan oluşan olumsuz görüş şartlarından istifade ederek" iki koldan saldırı gerçekleştirildi. Eşzamanlı olarak roketatar tacizi yapıldı.

TSK yanıt verdi.

"Yoğun sisten istifade" ile Üçkayalar'daki mevziye yaklaşan beş PKK'lıya el bombası atıldı.

PKK'lıların öldüğü değerlendiriliyor.

O gün Piyade Üsteğmen Abdullah Köse şehit düştü.

22 asker yaralandı.

SUR TEPE: KARA BATAN ÜS

Pençe - Kilit'teki ilk saldırı PKK'nın mevsim ve hava şartlarını gözeterek, sızma ve kanlı bir baskın planladığını ortaya koyuyor.

İkinci saldırı 22 Aralık'ta geldi.

Adres, Hakurk'taki Sur Tepe Mevkisi.

Geçici üs bölgesi 21 Kasım'da oluşturulmuştu. Askerlerin çektiği görüntülerde, çadırların kara battığı görülüyor.

İşte burada altı şehit verdik.

5-10 METREDEN ÇATIŞMA

Bir gün sonra, 23 Aralık'ta, üçüncü saldırı gerçekleştirildi.

1740 - 1754 rakımlı tepelerdeki üsler yine hedef alındı.

PKK'nın "İki günden beri bölgede yoğun yağış sonrası oluşan sisli ve puslu havayı fırsat bilerek saldırı girişiminde bulunduğu" anlaşıldı.

Saldırı hava kararırken oldu.

PKK'lılar üsse 20 metre yaklaştı.

5-10 metrelik mesafeden çatışma çıktı.

Altı şehit daha verdik.

YİNE 1740!

Ve 12 Ocak'ta dördüncü saldırı düzenlendi.

Yine 1740'ta rakımlı tepede.

İstihbarat notundan aktarıyorum:

"Saat 17.15 sıralarında Irak'ın kuzeyi, sözde Metina bölgesinde 23. Tümen Komutanlığı emrindeki 41. Komando Tugay Komutanlığı personelinin konuşlu bulunduğu 1740 rakımlı tepe üs bölgesine yönelik PKKKCK örgüt mensupları tarafından sızmasaldırı girişiminde bulunulmuştur."

Dokuz şehit...

Çekilen görüntülere göre o akşam üste yoğun bir sis var.

Kardan adım atmak mümkün değil.

Sert bir tipi esiyor.

Siperler emniyetli görünmüyor.

BU SORULARA CEVAP VERİN

Dört saldırıdan üçü birbirine yakın iki noktadan; 1740 - 1754 rakımlı tepelerde meydana geldi.

Bu tepelerde neden ağır kayıplar verildi

PKK'nın hava şartlarına bakarak sızma girişiminde bulunacağı tahmin edilirken, teröristlerin hazırlıklar yaptığı termal kameralarda görülürken, iyi tahkim edilmemiş geçici üsler kurmak, Mehmetçiği saldırıya açık hale getirmiyor mu

Geçici üs bölgesi oluşturmak doğru bir taktik mi

Sur Tepe'de kara gömülen çadırlara geçici üs diyebilir miyiz

Irak'ta bu denli derine inmek gerekli mi

İHA ve SİHA'larla etkili mücadele verilemiyor mu

Bir başka deprem çadırının, tuğladan sıvasız bir evin ya da bir gecekondunun kapısını şehadet tebliğ heyetleri çalmasın diye, üç ay içinde 22 şehidi niye verdik; sormak, öğrenmek ve bilmek zorundayız.

Emekli Tümgeneral Yavuz: Bu riski almaya gerek yok

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, 1990'larda defalarca Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı yürütülen operasyonları yönetti.

Yavuz'a Pençe - Kilit'i ve üç ayda verilen 22 şehidi sordum.

- Harekatı nasıl değerlendiriyorsunuz

Hudut ötesi harekatlarda iki konsept var: Biri riskleri göze alıp üs bölgeleri inşa etmek ve alanı daraltmak. Ya da yazın üs bölgeleri inşa edip kışın çekilmek. Hududa yakın yerlerde üs bölgeleri işgal etmek.

SİHA ve İHA'dan sonra terörle mücadele konsepti değişti. Eskiden emeğin yüzde 85-90'ı terörist aramaya ve bulmaya verilirdi. Şimdi bu işlev SİHA ve İHA'lar tarafından üstleniliyor. Onların şöyle bir zaafı var: Kötü havalarda 24 saat izleme yapamıyorsunuz. Yapsanız da göremeyebiliyorsunuz. Yaz geldiğinde PKK'nın aleyhine döner, kışın güvenlik kuvvetlerinin aleyhine olumsuz ortam yaratabilir. Bu bir risk alma meselesi. Gerekli mi Bana göre bu ölçüde derinlikte üs bölgesi açmaya gerek yok.

- Bu riski almaya gerek yok.

Bu riski almaya gerek yok, evet.

- Bu risk siyasi gerekçeyle mi alınıyor, askeri gerekçeyle mi

Siyasi gerekçeye hizmet etmiyorsa hiçbir askeri gerekçe geçerli değildir.

-