Seçil Erzan: Asıl dolandırılan benim

"Ben dolandırıldım. Borçlu duruma düşen benim. İnsanlar mal mülk sahibi oldular."

Denizbank Levent Şube Müdürü Seçil Erzan, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 20 Kasım'da görülen ilk duruşmada kendisini bu sözlerle savundu.

Paralar nerde miydi

Dedi ki:

"Birilerinin evlerinde, arabasında, kolundaki saatlerde, yurtdışı seyahatlerinde, ikinci evlerinde, üçüncü yazlıklarında, cebinde..."

Sesli ve Görüntülü Bilgi Sistemi ile kaydedilen duruşma geçen gün 174 sayfalık tutanak haline getirildi.

TERİM, 300 BİN DOLAR VERDİ

Erzan 2011 yılında bir yakını tarafından verilen parayı borsada batırdığını kaydediyor. Sonradan toparlandığını ve 2021'e kadar borcunun olmadığını ileri sürüyor. Fatih Terim'in parasını işletince borç sarmalına girdiğini söylüyor.

Tutanaktan:

MAHKEME BAŞKANI: Yakınlarınız para verdi. Siz değerlendiriyor muydunuz parayı

ERZAN: Evet, değerlendiriyordum. O yakınlarım şimdi diyor ki "Bilgimiz dışında para çekti." Öyle bir şey yok. Herkes kendi rızasıyla... O dönemde değerlendiriyordum, halka arzlara giriyordum. Ödeyemediğim zaman kredi çekiyordum.

MAHKEME BAŞKANI: Neden böyle bir şey yapıyordunuz

ERZAN: Ortak paydamız, paradan para kazanmaktı. Ama kazanmadım bugüne kadar.

MAHKEME BAŞKANI:2020 yılından sonra...

ERZAN: Gayri kaydi kazançla çoğaltmak isteyen birisi parasını teslim etti bana.

MAHKEME BAŞKANI: Kim bu

SANIK SEÇİL ERZAN: Galatasaray'dan birisi.

(Bu aşamada isim vermiyor) O dönem kulüpten ayrıldı. Her istediğinde hayatını devam ettirmek ve ödemelerini yapması için para ödüyordum, "Hayır" diyemiyordum.

MAHKEME BAŞKANI: Size bir miktar para verdi.

ERZAN: Evet, elden.

MAHKEME BAŞKANI: İhtiyaç oldukça gönderiyordunuz.

ERZAN:İstediği para, verdiği paradan çok çok çok fazla olmaya başladı ve hayır diyemedim.

MAHKEME BAŞKANI: Herhalde para giriş çıkışı oluyordu.

ERZAN: Hayır, bir defa oldu. 300 bin dolar gibi bir şeydi.

MAHKEME BAŞKANI: Peyderpey veriyordunuz.

ERZAN: Ya 50 bin dolar isteniyordu, ödeniyordu. 100 bin dolar isteniyordu, ödeniyordu.

MAHKEME BAŞKANI: Hayır diyemediniz.

ERZAN: Demedim, diyemedim. Ne yapıyordum Bu paranın üretilmesi gerekiyor. Kendim ipotek verdim, araba sattım, Florya'daki evimizi sattım. Kuzenlerimin parası gelip gidiyordu, onlardan ödüyordum. Sonra çok fazla almaya başladı. 2021 Temmuz'a kadar sorun yoktu.

Ta ki, ismini vermek istemediğim iki kişi; (Ayhan Akman'ı ve Fırat Özdemir'i kastediyor) benden para alan insanların çok kazandığını bildiğinden dolayı ilk önce birisi geldi, daha sonra öbürünü getirdi. Bir verdilerse 100 almaya, 200-300 istemeye başladılar ve son veremedim, tehdit edilmeye başladım. En büyük korkum bankadan attırılmaktı.

KAYINPEDERİN REFERANSIYLA...'

Savcı,"İlk kim geldi size" diye sordu.

İlk başta Terim'in adını vermeyen Erzan, sorular karşısında "Tamam" dedi.

MAHKEME BAŞKANI: Herkes anladı kim olduğunu. Fatih Terim mi bu bahsettiğiniz kişi

ERZAN:Herkes sözüne güveniyordu.

MAHKEME BAŞKANI: 300 bin dolar diye bahsettiğiniz bu kişi, Terim miydi

ERZAN:Tamam.

Mahkeme başkanı "Terim'i tanıyor musun" diye sordu.

Tutanaktan:

ERZAN: Tanıyorum.

MAHKEME BAŞKANI: Oldu mu aranızda para alışverişi

ERZAN: Evet.

MAHKEME BAŞKANI: Borcunuz var mı

ERZAN: Asla yok.

Erzan, sorguda Terim'in damadı Volkan Bahçekapılı üzerinden Emre Belözoğlu'nun parasını aldığını anlatırken, fon düzeneğini Terim'in bildiğini ima ediyor. Bahçekapılı'nın kayınpeder referansıyla geldiğini kaydediyor.

ERZAN: Bahçekapılı, ailesinde beni iyi tanıdıkları, sevdikleri, bankacılık işlemlerinde bilinirliğim olduğu için referansla geldi. Teyit ederek geldi kayınpederinden.

AVUKAT ŞEKİP MASTUROĞLU: Kayınpederi kim

ERZAN: Fatih Terim.

Ne Terim'in damadı Bahçekapılı ne de avukatı Turhan Karataş, Erzan'ın ifadelerine itiraz etti.

Para birilerinin kolundaki saatte, ikinci evinde...

Erzan, topladığı parayı, alacaklı ve mağdur olduğunu savunan kişilere verdiğini ileri sürdü.

"İnsanların faiz adı altında normale tamah etmemeleri beni bu hale getirdi" dedi.

Bankada esir alındığını, kapısına dayanıldığını, tartaklandığını ve önüne mermi konduğunu iddia etti.

ERZAN: Dolandırıcı olsaydım, gemi batar, ben kurtulurdum. Bakiyenin birilerinin evlerinde, arabasında, kolundaki saatlerde, yurt dışı seyahatlerinde, ikinci evlerinde, üçüncü yazlıklarında, cebinde olduğunu herkesin bildiğini biliyorum.