ABD Başkanı Donald Trump son bir yılda o kadar çok çelişkili beyanlarda bulundu ki, hangisinin doğru hangisinin yalan olduğu konusunda büyük kafa karışıklığı yaşanıyor… Gazze de böyle!
Gerçekten, Donald Trump'ın ipiyle kuyuya inilir mi.. ABD elçiliğini Kudüs'e taşıyan ve Siyonist İsrail hükûmetinin bir dediğini iki etmeyen, en korkunç silahları övünerek veren ve en utanç verici olanı da, Uluslararası Ceza Mahkemesinin soykırım suçlusu olduğuna dair hüküm verdiği, insan kasabı Netanyahu'yu kahraman ilan eden (evet yanlış okumadınız, kahraman ilan eden), bir adama güvenilir mi Şimdi aynı kişi kalkmış diyor ki:"Herkes Gazze konusunda anlaşmak istiyor. Umarım Netanyahu ile bunu sonuçlandırırız…"Bozacının şahidi şıracı! Gazze'de gerçek barışı dinamitleyen iki kişi kim diye sorulsa, olağan şüpheli olarak bu isimler derhâl karşımıza çıkar. Trump'ın"Orta Doğu'da gerçek barış için son şans"dediği ve bütün Arap liderlerden çok iyi bir karşılık aldığını iddia ettiği; ne olduğu tam belli olmayan, sızdırılan bilgilere göre 21 maddelik olduğu anlaşılan plan üzerinde şimdiye kadar, nötr bir görüş belirten tek Arap lider, Ürdün Emiri Abdullah oldu. O da plan üzerinde çalıştıklarını söylüyor sadece. Daha fazla bir şey yok. Trump'ın yoldaşı Netanyahu bile kendisiyle aynı şeyleri tam olarak tekrarlamıyor."Henüz kesinleşmiş değil, Trump'ın ekibi ile çalışıyoruz, ancak umarım bunu yapabiliriz…"ifadelerinin ne kadar benzeştiğine dikkat! Lafla peynir gemisi yürüseydi, bugüne kadarki Trump'ın boş söyleminden çok şey sonuca ulaşmış olurdu. Hatırlayınız aynı kişi Ukrayna Rusya savaşını 24 saatte bitiriyordu. Peki, sonuç ne oldu"Putin beni yarı yolda bıraktı…"dedi. Trump, yaşadığı hayal kırıklıklarına rağmen, bol keseden vaatte bulunmaktan da vazgeçmiyor.Şurası muhakkak ki, ABD Başkanı güvenilirliğini büyük ölçüde kaybetmiş görünüyor… Sekiz ayda yedi tane savaş bitirdim diye, amiyane tabiriyle üfürüyor. Hâl böyle olunca dünya devletleri de bu söylemlere pek itibar etmiyor. Mayıs 2024'te daha Joe Biden yönetimi işbaşında iken, ortaya atılan altmış gün süreli ve üç kademeli plan bütün uğraşılara rağmen tam olarak uygulanamadı. Çünkü Siyonist İsrail ve Kasap Netanyahu asla ve kata samimi olarak ateşkesi istemedi. Barışın adı bile söz konusu değil. İşte bütün bu sabıkalar sebebiyle maalesef Gazze'de barış ümitleri bir türlü yeşermiyor. Lakin beri tarafta yükselen bir küresel vicdan öfkesi var. BM Genel Kurul Salonunda, Katil Netanyahu'ya gösterilen tepki bunun çarpıcı örneği. Bu tepkilerin, Soykırım suçlusu Cani Netanyahu ve ona destek veren Trump'ı pek çok şeye zorlaması mümkün. Bu satırların yazıldığı sırada Trump-Netanyahu görüşmesi yeni başlamıştı. Görüşme öncesinde, Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada,"Barışa çok yakınız…"mealinde bir açıklama yapıldı. Fakat yukarıda işaret ettiğimiz üzere, önceki altı boş söylemler sebebiyle insan inanmakta zorluk çekiyor. Çünkü müzakerelerin asıl muhataplarından biri olan Hamas teşkilatı, barış planının kendilerine ulaşmadığını ifade ediyor. Şimdi bunun neresi ikna edici Diğer taraftan, İsrail'in saldırısı sonucu ara buluculuk faaliyetini geçici olarak durduran Katar ile temas edileceği söyleniyor. Her yönden cevap bekleyen sorular var.Gazze halkının hayatına saygı gösterir biçimde ortaya getirilirse ve İsrail'in sabote etmesinin önüne geçilirse, belki geçici bir çözüm de mümkün olabilir. Planda öyle hükümler var ki, insan ister istemez güvensizlik duyuyor. ABD'nin, Batı Şeria'nın İsrail tarafından ilhakına mâni olacağına nasıl inanalım Bugüne kadar İsrail'in Filistin topraklarını karış karış işgal edip ilhak etmesine hep destek veren ABD'de, temel bir politika değişikliğine dair işaret olmadığına göre… Trump'ın,