Uluslararası hukuk nizamına göre (hâlâböyle bir şey varsa tabii) sınırları belli, egemen bir devlet olan Suriye'ye karşı, Siyonist İsrail, dört ay içinde yedi yüzden fazla hava saldırısında bulundu. BM teşkilatından tık yok!..
İsrail (yani Küçük Amerika) sırtını ABD'ye (yani Büyük İsrail'e) dayamış, hiçbir kaide-kural tanımadan, başka devletlerin topraklarına vahşice saldırmaya devam ediyor. Filistin toprakları üzerindeki zulüm, soykırım ve katliamı anlatacak kelimeler tükendi. Gazze'de ayakta kalan birkaç okul binası ve hasarlı hastaneler de bombalandı Sadece son on günde çoğu çocuk bine yakın insan hayatını kaybetti. Uluslararası Adalet Divanı bu vahşeti defalarca tescil etti ve Siyonist İsrail'in kesinlikle soykırım yaptığını kayıtlara geçirdi. Ancak devamı gelmedi maalesef. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze Kasabı Netanyahu hakkında tutuklama kararı verdi. Ne var ki, bu insan kasabı, Macaristan gibi bir ülkenin yöneticileri sayesinde dış seyahate bile çıkabiliyor...Devir, kalleşlerin devri yani! Dolayısıyla Siyonist, terörist İsrail ateşkes anlaşmasına rağmen, hemen her gün Lübnan'a saldırıyor. Suriye'ye saldırıyor Zalim Esad rejiminin yıkıldığı 8 Aralık'tan bu yana dört ay içinde, bu ülkeye yedi yüzden fazla hava saldırısı düzenledi. Suriye, sınırları güya BM teşkilatının teminatı altında olan egemen bir devlet. İsrail'in kendini savunma hakkından dem vuran ikiyüzlü Batı, Suriye topraklarının bu derece haksız saldırıya maruz kalması karşısında dut yemiş bülbül gibi Tek kelime bile etmiyor. İşte Batı böyle ikiyüzlüdür. Hak-hukuk filan aramayın. Zorbaların hukuku geçerli çünkü. O yüzden Batı'dan medet ummak akıl kârı değil...Şimdi gelelim ırkçı İsrail yöneticilerinin çemkirmelerine. Siyonist devletin savunma ve dışişleri bakanları, münasebetsiz şekilde Türkiye'yi hedef alan laflar etmekten kaçınmıyor. İsrail'in Türkiye ile ilgili olarak büyük karın ağrısı var. Bu bir gerçek Çünkü Türkiye'nin Bölgede, Siyonist yayılmacılığa karşı en büyük engel olduğunu çok iyi biliyor. Dışişleri Bakanı Gideon Saar,"Türkiye'yi Suriye'de kesinlikle istemiyoruz"diyor ve şöyle devam ediyor:"Türkiye'nin Suriye, Lübnan, Irak dâhil bölgemizde oynadığı rolden gerçekten de endişe duyuyoruz"Siyonist Devlet her zamanki gibi ikiyüzlü bir politika güdüyor. Bir taraftan Türkiye'ye karşı hasmâne tutum sergilerken, diğer yandan da kapalı kapılar ardında ülkemizle diyalog kurmak ve özellikle Suriye meselesini müzakere etmek istiyor. Bugünkü Şam Yönetiminden, İsrail'e karşı herhangi bir eylem söz konusu olmadığı hâlde, Siyonist Tel Aviv, dört aydan beri kasıtlı olarak Suriye'nin bütün askerîtesis ve altyapısını tahrip etti Böyle bir kalleş devletle kim nasıl müzakere yapsın Bakar mısınız Siyonist hükûmetin savunma bakanı Israel Katz ne diyor"Suriye Yöneticisini (Ahmet eş-Şara) uyarıyorum. İsrail'e düşman güçlerin (Türkiye'yi kastediyor) Suriye'ye girmesine ve İsrail'in güvenlik çıkarlarını tehlikeye atmasına izin verirseniz, ağır bedeller ödeyeceksiniz. Hava kuvvetlerinin son faaliyeti geleceğe dair uyarıdır. İsrail devletinin güvenliğinin zarar görmesine izin vermeyiz."Yani bu ırkçı herif demeye getiriyor ki;Suriye gerçek bir devlet gibi sınır güvenliğine sahip olmasın, istediğimiz vakit elimizi kolumuzu sallayıp karadan-havadan rahatlıkla saldıralımSiyonist küstahlığının nihai hedefi belli. Suriye'yi de Lübnan gibi, Ürdün gibi etkisiz bir ülke hâline getirip buradan Irak'a doğru ilerlemek Ama bu rüyadan kâbusla uyanacaklar. Bunu belirtelim. Ne'Küçük Amerika'nın pervasızlığı ne de'Büyük İsrail'in ekonomik ve askerî gücü, Siyonizm'in megaloman hedeflerine ulaşması noktasında asla yeterli olmayacaktır. Hâlihazırda dünyadaki keşmekeş ve düzensizlikten faydalanarak yol almaya çalışan İsrail, haddinden fazla ileri gitti. Bunun cezasını mutlaka görecektir. Jerusalem Post gazetesi, Siyonist yöneticilere dayandırarak, Suriye'ye karşı yapılan son hava saldırılarında, düşen her bombanın Türkiye'ye mesaj olduğunu ileri sürüyor. Yani Suriye'de üs kurmayın,İsrail'in Suriye semalarındaki hava faaliyetlerine müdahale etmeyin Tam on yedi aydır, başta ABD olmak üzere, Batı'nın tamamının askerî ve ekonomik yardımlarıyla; Gazze'deki iki milyon insanın bütün zorluklara ve yokluklara rağmen, sürdürdüğü direnişi kıramayan İsrail, vahşet üstüne vahşet sergilemeye devam ediyor. En korkunç silahlara karşı, âdeta çıplak elle savaşan Gazze halkı, vatan topraklarını kahramanca savunmaya devam ediyor. Siyonist İsrail'in uyguladığı abluka ile insani yardımdan mahrum bıraktığı insanlar, bir taraftan açlık diğer taraftan da en korkunç katliamlara karşı mücadele veriyor. Bu şanlı direniş elbette zaferle neticelenecektir.
178