Evet, yakılmış, yıkılmış Gazze için tabii ki ateşkes yetmez! Lakin her şeyden önce bir ateşkes olması lazımdı. Şimdi bu ateşkesin kalıcı hâle gelmesi ve akabinde de İsrail vahşetinin izlerinin silinmesi gerekiyor
Bu satırlar yazılırken, Siyonist İsrail'in güvenlik kabinesi, Gazze'de ateşkes mutabakatını onayladığı ve hükûmete de onaylama tavsiyesinde bulunduğu açıklandı. Aslında mayıs ayından beri, katliam ve soykırımı sürdürebilmek için, her bahaneyi kullanarak ateşkesten kaçan"insan kasabı"Netanyahu ve katiller çetesi, nihayet hizaya geldi. Siyonistlere sınırsız destek veren Joe Biden ve Yönetimi, mayıs ayından beri bir türlü ateşkes kararını kabul ettiremedi. Görevinin bitmesine iki gün kala, bu süreci başından beri yönettiğini ilan ederek kendince başarıyı sahiplenen Biden'a, bu defa Donald Trump ortak çıktı. İkisi arasında bir nevi paylaşım kavgası yaşanıyor!.. Trump diyor ki:Bugünkü sonuca varılması, benim kasım ayındaki yarışta büyük bir zaferle çıkmam yol açtı Biden'ın;"Bu bir şaka mı"diye tepki gösterdiği sahiplenme yarışında İsrail medyası da Trump'ı arkalıyor İlk günden beri rehinelerin kurtarılmasını bekleyen, bunun için ha bire nümayiş yapan İsrail halkı, hükûmetin aksi yöndeki tutumuna ateş püskürse de şimdiye kadar etkili olamadı. Trump'ın Netanyahu'ya zılgıt çekmesi ve"Ben koltuğuma oturmadan evvel ateşkes kararı önüme gelsin"diye ayar vermesi, gelişmelerin seyrini değiştirdi. Bugüne kadar"kasap"Netanyahu'ya çok yakın duran Trump'ın, bundan sonra aynı şeyi yapıp yapmayacağı belli değil. Trump öngörülemez bir kişilik. Sağ gösterip sol vurabilir Nitekim Columbia Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Jeffrey Sachs'ın Netanyahu'ya resmen küfreden bir videosunu paylaşarak keskin bir mesaj da vermiş oldu. Keza özel temsilcisi Steven Witkoff'u İsrail'e gönderip ateşkes için âdeta yakın markaj uyguladı. Muhtemeldir ki, mayıs ayından beri Biden ve ezik ekibini oyalayan Netanyahu, Trump'ın kararlılığı karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Neticede bir ateşkes kararı çıktı. Siyonist Yönetimin bu ateşkese ne kadar uyacağı da şüpheli. Zira Lübnan'da benzerini gördük. İsrail uluslararası hukuk düzenini ve kurallarını her zaman hiçe saydı. Bu küstahlıkta ona her zaman güç veren tabii ki bizzat Amerika oldu.Ama artık, İsrail'in durdurulması gerekiyor. Şayet durdurulmazsa, bizatihi Yahudilerin güvenliğini de tehlikeye atmış olacak. Şöyle ki, Siyonist-terörist İsrail Yönetimi, Gazze'de dünyanın gözü önünde asrın vahşetini ika etti Ve üstelik bu vahşeti Batı'nın sınırsız askerî ve mali desteğiyle yapabildi. On beş aydan beri, Amerika'nın ve İngiltere'nin ve Almanya'nın ve diğerlerinin korkunç silahlarıyla, Gazze halkını topyekûn katliam ve soykırıma tabi tuttu. 363 kilometrekarelik bir alanda, 2,3 milyon insanın tepesine yüz bin tondan fazla bomba yağdırdı. 20 bini çocuk olmak üzere, elli binden fazla insanı katletti. Ölü sayısının üçte ikisini kadın ve çocuklar teşkil ediyor. Dünya harp tarihinde böyle bir vahşet görülmemiştir. Silahsız, savunmasız bir topluluğa karşı, askerî teknolojinin en son ve en korkunç silahları kullanıldı. İsrail'in Gazze'de işlediği savaş ve insanlık suçu, artık Uluslararası Adalet Divanının kararıyla sabittir. Bahse konu karar henüz fiiliyata girmemiş olmakla beraber, gelecekte bunun olmayacağını göstermez. Her an her şey olabilir ve"kasap"Netanyahu ile katiller çetesi pekâlâhapsi boylayabilir. Gidişat o yöne doğru. Netanyahu bunu bildiği için ateşkes dâhil, hiçbir çözüme yanaşmayıp katliam ve soykırımı sürdürmek istiyor. Bakınız el an üzerinde mutabakat sağlanan ateşkes metninin çerçevesi, Biden'ın ta mayıs ayında ilan ettiğinden farksız. Yani yedi aydan beri Siyonist çete kasıtlı olarak ateşkesi geciktirdi. Bütün bunlara rağmen, İsrail Gazze halkına boyun eğdiremedi. Yakıp yıkmaktan ve sivil-silahsız çocuk, kadın demeden herkesi hunharca öldürmekten başka bir şey yapamayan esirlerini bile kurtaramayan İsrail, sonunda Hamas ile masaya oturmak zorunda kaldı. Bu Gazze halkının şanlı direnişinin neticesidir. Dünyaya da çok büyük bir örnektir.
94