Yaz aylarında sık sık duyduğumuz ifadelerin başında "Mavi Bayrak" geliyor. Oteller, kentler, turizm beldeleri, plaj işletmeleri sahip oldukları sahilin veya sahillerin Mavi Bayrak sahibi olduğunu vurgulayarak turizm pastasından daha çok pay almaya çalışıyor.
İyi de nedir bu Mavi Bayrak
Program, ilk kez 1985 yılında, Fransa'da, "Kirlilik Sınır Tanımaz" sloganıyla bir proje olarak başladı. Küçük bir proje olarak başlayan Mavi Bayrak, 1987 yılında Avrupa Birliği tarafından sahiplenildi. Proje, daha sonra Uluslararası Çevre Eğitimi Vakfı'na (Foundation of Environmental Education) devredildi.
Haberin DevamıMavi Bayrak Programı ülkemizde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın finansal, Sağlık Bakanlığı'nın teknik desteği ile Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından yürütülüyor. Ve bu alanda çok önemli bir yere sahibiz. Son açıklanan verilere göre, 2025 yılında yine dünyanın en çok Mavi Bayraklı plajına sahip 3'üncü ülkesi olduk. 577 plaj, 29 marina, 18 turizm teknesi, 8 bireysel yatla listedeyiz.
Bu alanda ilk sıradaki ilimiz Antalya. Tamı tamına 233 plajla listeye girmeyi başarmış durumda. Onu Ege'nin incileri izliyor. Muğla'dan 110, İzmir'den 64, Balıkesir'den 48, Aydın'dan 39 plaj listede. Samsun'dan 16, Mersin ve Çanakkale'de ise 12'şer plaj Mavi Bayrak almayı başardı.
Dünyaya baktığımızda ise İspanya'yı 642 plajla ilk sırada görüyoruz. İkinci, 623 Mavi bayrak ile Yunanistan. İtalya'nın 487, Portekiz'in 404, Fransa'nın 388 Mavi Bayraklı plajı var.
Mavi Bayrak öyle kalıcı bir şey değil. 33 kritere uymak ve her yıl bu standardı koruyabilmek gerekiyor. Su kalitesi de önemli, plaj temizliği de... Geri dönüşüm imkanları da olmalı, engelliler için kolaylıklar da... Cankurtaran da bulunmalı, düzenli eğitim çalışmaları da yapılmalı. Yani bir kere Mavi Bayrak alınca iş bitmiyor; asıl iş o zaman başlıyor.
Bu nedenle Mavi Bayraklı olsun ya da olmasın, doğal zenginliklerimizi korumak, onları temiz tutmak sadece ilgili bakanlıkların, belediyelerin, işletmelerin görevi olarak algılanmamalı. Başta oraları kullananlar olmak üzere herkes elini taşın altına koymalı... Dolu şişeleri, ambalajlı ürünleri hiç üşenmeden deniz kıyısına kadar taşıyan herkes orayı terk ederken boşları da götürmeyi ihmal etmemeli. Bunu yapmak için illa ağır ceza uygulamalarına gerek yok; doğaya ve bu cennet ülkeye aşık olmak yeterli olmalı.
Haberin DevamıROMULO'NUN HAKKI ROMULO'YA
Herkes Victor Osimhen'in, John Duran'ın, Orkun Kökçü'nün maliyetini konuşup rakamlar üzerinden yorum yaparken, Göztepe'nin Romulo Cardoso transferinde elde ettiği başarının hak ettiği değeri görmemesi beni rahatsız ediyor doğrusu...