Bu hafta boyunca en çok konuşulan konuların başında, 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz'ın, eski polis olan sevgilisi Cemil Koç tarafından öldürülmesi yer alıyordu. Ayşe Tokyaz, üniversite eğitimi için Hatay Reyhanlı'dan İstanbul'a gelmişti. 38 yaşında olan ve geçen yıl polislikten ihraç edilen Cemil Koç ile kısa süreli bir ilişki yaşadı. Ama hata yaptığını anladı ve ayrılmak istedi. Cemil Koç, son kez konuşmak isteyerek evine çağırdı Ayşe'yi... Ayşe yürüyerek girdiği o evden ne yazık ki bir bavul içinde ve cansız olarak çıkabildi.

Cemil Koç'un eski sevgilisinin de iki yıl önce, şüpheli şekilde balkondan düşerek öldüğü; olayla ilgili davanın da halen sürdüğü anlaşıldı. Her iki olayla ilgili yargılama süreçleri devam ettiği için fazla bir şey yazmak kanunen pek mümkün değil ama Ayşe'nin başına gelenler, bitip tükenmek bilmeyen kadın cinayetlerinin kamuoyuna yansıyabilen ender örneklerinden biri.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine 2025 yılının ilk altı ayında, erkekler tarafından 136 kadın öldürüldü, 145 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu ve bunların çok azı medyada yer alabildi.

Yapılan araştırmalar, kadınların en çok "en yakınları" tarafından öldürüldüğünü ortaya koyuyor. 2025'in ilk altı ayında da bu durum değişmedi; 96 kadın, aile üyesi bir erkek tarafından ve çoğu zaman kendi evlerinde öldürüldü.

Üstelik kadınlar öldürülürken yalnız da değiller. Yanlarında çoğu zaman çocukları, anneleri, kardeşleri ya da arkadaşları oluyor. Onlar da hedef alınıyor. Ya öldürülüyor, ya da ağır şekilde yaralanıyorlar. Ataerkil şiddet yalnızca kadını susturmakla yetinmiyor; ona el uzatanı, tanıklık edeni, yanında duranı da cezalandırıyor. 2025'in ilk altı ayında öldürülen kadınların yanındaki 35 kişi de ya öldürüldü ya da yaralandı. Son yıllarda kadın cinayetlerinde "ekonomik sorunlar" giderek daha fazla bahane olarak öne sürülüyor. 2025'in ilk 6 ayında kadınların yüzde 10'u 'ekonomik gerekçeler' öne sürülerek öldürüldü. Geçen yıl aynı dönemde bu oran yüzde 6 idi. Kadınlar hem yoksulluğun hem de bunu bahane eden şiddetin hedefi oluyor. Sık sık gündeme gelen af düzenlemeleri de şiddet faillerine yeniden alan açıyor. Kadınların yaşam hakkını tehdit eden erkekler, geçmişte işledikleri suçlara rağmen serbest bırakılabiliyor. Türkiye'de birçok kadın, daha önce suç işlemiş, ceza almış ya da hakkında uzaklaştırma kararı verilmiş erkekler tarafından öldürülüyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verileri de bunu doğruluyor. 2025'in ilk altı ayında 15 kadın adli sicil kaydı olan erkekler tarafından öldürüldü.

Bu yılın ilk altı ayında öldürülen kadınların 78'i ateşli silahlarla, 36'sı kesici aletle, 11'i boğularak, 6'sı darp edilerek, 3'ü yakılarak öldürüldü. 2 kadının nasıl öldürüldüğü ise tespit edilemedi.