Epistomolojik, Aksiyolojik Maarif Modeli

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in bugünler için özel seçilmiş ve eğitilmiş kişilerden olduğu anlaşılıyor:

Tekin, Rize Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunu. İmam okulundan sonra "devlet adamı" olsun diye SBF Kamu Yönetimi Bölümü'ne gönderiliyor. Sivas'ta siyaset ve sosyal bilimler alanında yüksek lisans yaptırılıyor ve çok stratejik bir yere, Polis Akademisi Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Fakültesi'ne atanıyor. Sonrasında AKP bürokratlığı başlıyor. Gençlik ve spor bakan yardımcılığı, Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarlığı, Hacı Bayram Üniversitesi rektörlüğü derken bakanlığa oturtuluyor.

Bakan olduğundan bu yana da laik, çağdaş eğitimin Saray düzenince baltalanmayan son kırıntılarını yok etmek için kendisine verilen görevi yürütüyor.

Son marifeti "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adı altındaki gericileşme atağını gerçekleştirmesi.

Model, okullarda uygulanacak müfredatın çerçevesini çiziyor.

Buna bir öğrenci izlencesi demek olası değil, çünkü Eğitim-İş başkanının deyimiyle "tekkeye mürit" yetiştirme öngörüsüyle karşı karşıyayız.

Model büyük, cafcaflı sözlerle süslenmiş. Örneğin maarif modeli dedikleri şey, "öğrenci profilini, erdem-değer-eylem modeli" üzerine oturtuyormuş. "Değer" dedikleri dinsel dogmalar. Böylece, "yalnızca medeniyete uyum sağlayan bir nesil değil, etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller yetiştirmeyi" hedefliyorlar.

"Medeniyet"ten ve "öğretim programlarının perspektifi"nden anladıklarını da modelde açıklamışlar: Hikmete dayanacaklarmış.

Hikmet ne

Tanrı'nın insanlarca anlaşılamayan amacı.

Yani, çocuklarımız anlaşılamayan amaçlar üzerinden medeniyet kuracaklar!

Modelde, AKP sayesinde yakından öğrendiğimiz kimi dallardan da yararlanacaklarmış. Şöyle diyorlar:

"...öğrenci profili oluşturulurken ontolojik, epistemolojik ve zamansal bütünlüğün nasıl sağlanacağı ve bu bakış açılarının aksiyolojik olgunluk ile nasıl tamamlanacağı açıklanmıştır."

Epistemolojiyi ekonomide kullandıklarında nereye vardığımızı yaşayarak öğrendik. Şimdi de "aksiyolojik olgunluk" çıktı: