IMF Defteri

Saray'daki AKP'li bundan 5 yıl önce bakın ne demiş:

"CHP, ülkemizin yeniden IMF'ye gideceği yalanını söyleyecek kadar alçak bir fırsatçılık peşine düştü. CHP zihniyeti ve diğerleri IMF'ye gittiler. Biz ise iktidara geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye borcu 23.5 milyar dolardı. Bir taraftan dev yatırımlar yaparken bir taraftan da bu borcu ödemiş bir iktidarız. Türkiye 2013 yılı mayıs ayında IMF defterini kapatmıştır ve bir daha da Allah'ın izniyle açmayacaktır. Bizi yeniden Afrika, Asya, Güney Amerika ülkeleri konumuna geriletecek böyle bir yolun sözünü dahi etmek Türkiye'ye ihanettir."

Oysa son gelişmeler, IMF defterinin Allah'ın izniyle açıldığını gösteriyor.

Bayram değil, seyran değil, IMF Avrupa Direktörü eniştemiz Kammer, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüştü.

Kammer eniştemiz, her ne kadar, Türkiye'yi desteklemeye yönelik herhangi bir IMF programına ilişkin görüşme olmadığını söylese de "Yürürlükteki reform programını destekliyoruz" demeyi unutmadı.

Reform dediklerinin, halkın canından bezdirilmesi ve daha da yoksullaşması olduğunu biliyoruz.

Zaten geçen sonbaharda hazırlanan IMF raporunda, vergilerin artırılmasının ve finansal sektör önlemlerinin serbestleştirilmesinin "yatırımcının güvenini artırdığı" belirtilmişti.

Saray düzenine güveni artan yatırımcı kim

Küresel para babaları.

Gelelim, Saray'dakinin, "Bizi yeniden Afrika, Asya, Güney Amerika ülkeleri konumuna geriletecek böyle bir yolun sözünü dahi etmek Türkiye'ye ihanettir" sözüne...

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) hazırladığı son Küresel Haklar Endeksi'nde işçi hakları açısından en kötü koşulları barındıran 10 ülkeyi şöyle sıraladı:

Bangladeş, Belarus, Ekvador, Mısır, Esvatini, Guatemala, Myanmar, Filipinler, Tunus, Türkiye...

Geriletmek ve gericilik bunların fıtratında var.

VARSAYIMLI DIŞ POLİTİKA

Saray'daki AKP'li, ilişkilerin rayına girdiğini aktardığı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı