Dünya sömürgenlerinin, Ortadoğu'da kirli-kanlı oyunları hiç bitmez.
Eskilerin "alayla valayla" dediği, büyük gösteriş ve tantanayla İsrail ile Hamas, ABD'nin gözetiminde ateşkes anlaşmasını kabul ettiler.
Dediklerine bakılırsa kalıcı barış inşa edilecekmiş!
Ateşi kim başlattı, zaten saldırıya hazır İsrail'e bahaneyi kim yarattı
Şeriatçı Hamas örgütü.
Hamas'ın kökeni ne Ünlü İhvan, yani Müslüman Kardeşler örgütü.
1970'li yıllarda Filistin'deki Müslüman Kardeşler'in yöneticilerine, dolayısıyla Hamas'a doğrudan destek veren kim
Laik Filistin Kurtuluş Örgütü'nü baltalamak isteyen İsrail...
Hamas ve İsrail'in birlikte yürüttükleri oyun içinde oyun yüzünden 20 binden fazlası çocuk, 70 bine yakın insan öldü. Gazze perişan oldu.
Şimdi barış inşa ediyorlarmış!
ABD Başkanı Trump böylesi işlere alışkındır. Geçmişte de türlü oyunların döndüğü kumarhaneler inşa etmişti.
İMRALI'NIN DEMOKRASİ HUKUKUBiliyorsunuz, İmralı'daki koca koca laflar ediyor. Müzakereci demokrasi diye bir şeyler mırıldanıyor. "Cumhuriyetin yeni yüzyılı barış ve demokrasi hukuku üzerine kurulmalı" filan gibi tümceler kuruyor.
Ancak, DEM Partili Pervin Buldan'dan öğreniyoruz ki İmralı'daki, gazetecilerin kendisiyle ilgili yorum ve haberlerinden çok rahatsızmış. Hatta Buldan aracılığıyla, "medyanın hükümetin elinde" olduğunu iletip "bunları ortadan kaldırmanın da iktidarın görevi" olduğunu iletmiş.
Yani, müzakereci demokrasi ve demokrasi hukukundan söz eden "kurucu önder", iktidardan medyanın susturulmasını istiyor!
Oysa kendileri hiç susmuyor! Terör örgütünün başlarından Duran Kalkan, "Dananın kuyruğu Kıbrıs'ta kopacak. O zaman göreceğiz, kimlerin başına neler gelecek" diyerek Türkiye'yi tehdit etmeye bile kalkıyor.
Basının susturulması istemi, neredeyse tüm muhalefeti içeriye atmakta kararlı Saray'a bile pes dedirtmiş durumda. Örneğin, Saray başdanışmanı Mehmet Uçum, hem demokrasiden yana olup hem de antidemokratik uygulama istemenin çelişki olduğunu açıklamak zorunda kaldı.
Atatürk, kendi yazdığı Yurttaşlık Bilgileri'nde, "Demokrasi düşünseldir" der, "Bir kafa sorunudur. Herhalde mide sorunu değildir. Hükümet ilkesi de bir adalet sevgisini ve ahlak düşüncesini gerektirir" der ve sözü şöyle bağlar: