Cumhur İttifakı iktidarı tarafından desteklenen Hamas'ın ateşlediği fitil, zaten bölgede egemenlik kurmak isteyen İsrail'in amacını gerçekleştirmek için büyük bir olanak yarattı. İsrail, Filistin'in ardından en çok masum sivilleri, çocukları, kadınları etkileyen savaşı Lübnan'a sıçrattı, İran da İsrail'e yanıt verdi.
Aslında olup biten, ABD'nin, İsrail'i silah aygıtı gibi kullanarak kendine tehdit gördüğü İran'a, dahası geleneksel düşmanı Rusya ve geleceğin en büyük rakibi Çin'e yönelik sürdürdüğü bir kanlı vekâlet savaşıdır.
İsrail'in Lübnan'da hedef aldığı Hizbullah, Tahran'ın yakın bağlaşığı olduğu bir örgüttür. Olay sonrası İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'ın "Herkes için barış istiyoruz ve herhangi bir ülkeyle çatışma niyetimiz yok" diyerek uzlaşmacı bir tutum alması dikkat çekiciydi. Bu tutum, İsrail'in Tahran'ı kışkırtmak istediğinin İran yönetimince algılandığı yönünde yorumlanmıştı.
Ancak, ülke içindeki dengeler, İran'ın, ABD'ye de bilgi vererek Tel Aviv'e pek de zarar vermeyen bir füze saldırısı düzenlemesine neden oldu.
Durum böyleyken Türkiye'de özellikle Saray'ın bölgedeki olaylara soğukkanlı bakmak yerine Hamas anlayışıyla hareket etmesi, ne ateşin içinde kavrulan bölge halklarına ne de Türkiye'nin çıkarlarına uygundur.
Böylesi bir bakış açısı, ileri sürüldüğünün tersine İsrail ve ABD'nin bölgede yaratmak istedikleri egemenlik stratejisiyle uyumludur ve bu nedenle de çok düşündürücüdür.
EMEK DÜNYASINDANEmek dünyasındaki güncel iki ayrı olaya değinmek gerekiyor:
Birincisi, Tez-Koop-İş Sendikası'nın Türk-İş'ten ayrılma yönünde girişimlerde bulunması.
Tez-Koop-İş Sendikası'nın sendikal alanda önemli bir yeri vardır. Geçmişten bu yana birkaç yönetim dışında genelde sol-sosyal demokrat bir çizgide yer almış, kamu sektörünün dışında özel sektörde de örgütlenme konusunda epey başarı elde ederek işkolunda örnek bir sendika olarak sivrilmiştir.
12 Eylül'ün en baskıcı döneminde Tez Büro-İş (Tez-Koop-İş'in eski adı) Genel Başkanı Uğur Batmaz; Petrol-İş Başkanı Cevdet Selvi, Yol-İş Başkanı Muzaffer Saraç ve Ağaç-İş Başkanı Kemal Sarısoy ile birlikte kapatılan CHP'nin yerine oluşturulan Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) kurucuları arasında yer alarak demokrasi mücadelesinde öncülük yapmıştır.