Geleceğimiz İmralı'dakine Bağlı!

Saray'daki ve ona bağlılığını onlarca gül göndererek göstermiş olan ortağı, İmralı'dakine güç vermişler. Büyüklene büyüklene, yeni bir "paradigma" yaratıldığından söz ediyor.

Neymiş bu paradigma

On binlerce yurttaşın ölümünden sorumlu bir terör örgütünün başı Meclis'te konuşacak, terör bitecek, kardeşlik başlayacakmış.

Bugüne değin kardeş kavgasını körükleyen sömürgecilerin aygıtı olmuş etnikçiler ile ümmetçiler, şimdi başımıza kardeşçi kesildi.

Dahası İmralı'dakine bakarsanız, kendisi "pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa da sahip"miş.

Düşünün; kardeş kanı akıtanın, kardeşlik oluşturmada kendini ehil saydığı bir ortama sürüklendik!

Bir zamanlar asmak için ipini hazır ettiği kişiyi "ehil ve kararlı kişi" kılma girişimini başlatan Saray ortağının sözlerine inanacak olursanız da İmralı'dakine önerilen "paradigma" gerçekleşmezse başımıza iş açılacak, "dış baskılar ve bölgesel kırılmalarla bir yıkıma maruz kalacak"mışız.

Bu savdan çıkan sonuç bellidir: Dış ve bölgesel politikamız, tümüyle İmralı'dakinin ehliyetine bağlıdır. Üstelik, koskoca devletin yıkıma uğramaması da onun kararlılığına bakmaktadır!

Yarattıkları paradigmanın özetini yapacak olursak: İmralı'daki kardeşliği kuracak, yıkılmayacağız!

"Devlet aklı" diye diye, aklımızla dalga geçiyorlar.

AFRO-AVRASYA ÖNERİSİNİN PERDE ARKASI

Saray'ın başdanışmanı Mehmet Uçum, geçtiğimiz günlerdeki bir yazısında "Merkez Afro-Avrasya Hukuku" oluşturulmasından söz etti.

Uçum'a göre, böyle bir yapılanma ile 24 ülkeden oluşan bu coğrafyanın merkez ülkesi, gücü tarihinden gelen (Osmanlı) Türkiye olmalı ve Türkiye bir bölge hukuku oluşturma konusunda öncü rol oynamalı.

Biz bu önermeyi, Saray'ın eski danışmanlarından, verdiği gayri nizami harp eğitimleri ile tanınan SADAT kurucusu Adnan Tanrıverdi'den anımsıyoruz.

Tanrıverdi'nin 2017'de topladığı Asrika Kongresi'nde benzer bir öneri getirilmiş, Asya ve Afrika'daki Müslüman ülkelerden oluşan bir yapılanma için anayasa taslağı hazırlanmıştı. Bu anayasaya göre, yapının başkenti İstanbul, dili Arapça, parası Asrika dinarı ve hukuku da şeriat olacaktı.