Çürüyüşten Dirilişe...

Siyaset, her gün yeni bir tartışma ile halkın yakıcı sorunlarından, toplumun yalın gerçekliğinden uzaklaşan gevezelik, çenebazlık, boşboğazlık alanına dönüştü.

Ülke; büyük bir çürüyüş sürecinde birbiriyle uyumsuz, ulusa hiçbir yararı olmayan laf ola torba dola bir sürü itiş kakış içinde, iktidarından muhalefetine ne olduğu belirsiz bir geleceğe sürükleniyor.

Böylesi bir ortamda, geçtiğimiz hafta Prof. Dr. Bilsay Kuruç'un kaptanlığında önemli etkinlik, araştırma ve çalışmalarıyla bir planlama örgütü, halka yaslanan bir düşünce kuruluşu gibi çalışan "21. Yüzyıl Planlama Grubu", yurtsever öğretmenimiz Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ı sonsuzluğa uğurlanışının 5. yılında ciddi bir toplantı ile andı.

İzlencede, Soysal'ın bilim insanlığından örgütçülüğüne; özelleştirme karşısında kamucu direnişe yaptığı katkılardan uluslararası alanda ulusal çıkarları savunan diplomatik yeteneklerine değin birçok üstün niteliği ele alındı.

Yalnızca Soysal'ın kişiliğini ve ömrü boyunca yürüttüğü mücadeleyi göz önüne alırsak ülkemizin bağımsız ve özgün düşünebilme, davranabilme, geçmişten ders alarak geleceği belirleyebilme, akla dayanan çözümler üretebilme açısından ne denli varsıl bir birikime sahip olduğu ortaya çıkar.

Örnek vermek gerekirse... Gazetemiz Cumhuriyet'in 2000 yılında okurlarına armağan ettiği kitaplar arasında yayımlanan "Çürüyüşten Dirilişe" adlı kitapçığı, Mümtaz Hoca'nın çeyrek yüzyıl önce hem bugünü gördüğünü, dahası çözümlerini de ortaya koyduğunu kanıtlar.

Mümtaz Hoca, "çürüyüş"ün gözlemlerini 10 noktada toplar. Yön duygusunun yitirildiğinden söz eder, üreterek kazanma hevesinin söndürüldüğünü, insancıl değerlerin yıkıldığını, kutuplaşmaların keskinleştiğini, kamu yönetiminin yozlaştırıldığını, Cumhuriyetin kemirildiğini dile getirir.

Soysal "diriliş"in ilkelerini ise 20 konu başlığında özetler. Ulusal bütünlüğün, sınıflar ve bölgeler arası sosyal adalette aranması gerektiğine değinerek planlama kavramının canlandırılmasını, kamunun ekonomik gücüyle bireyin özgürleştirilmesini, yeniden tanımlanacak olan demokrasiyi yıkmadan devletin düzenlenmesini önerir.