Başkentten izlenimler: Ankaradaki gerilimin temelinde rejimin toptan değişmesi var

Ankara'daki yüksek gerilim, Türkiye'yi sonu belirsiz bir siyasi ve sosyal ortama sürüklüyor.

Gerilimin iki ucu var ve bunların arasındaki temel çelişki, rejim anlayışı.

Saray ve ortağı; yürütme, yasama ve yargıyı tümüyle kendi iradesinde toplayan tek adamlığa dayanan ve şu anda fiilen yürütülmeye çalışılan sistemin kayıtsız, koşulsuz kabul edilmesini dayatıyor.

Siyasetçilerin ardında kümelenen, aralarında emekli güvenlikçi bürokratların da yer aldığı çekirdek bir şahin kadro, "yeni Türkiye yüzyılı" adıyla oturtulmak istenen rejimin, rıza aranmaksızın topluma ve siyasete zorla kabulünü sağlamaya çalışıyor.

Onlara göre, 1923 devrimi ile kurulmuş Cumhuriyet; kurum, düzenek ve ilkeleriyle geride kaldı. Bölgedeki gelişmeleri de hesap ettiğini ileri süren bu kurguculara göre, Türkiye bundan böyle, halk iradesini (kolektif irade) büyük ölçüde sınırlayan, güçler ayrılığı yerine güçlerin tek elde birliğini öngören bir Saray düzeni ile yönetilmeli.

'DEVLET AKLI'

Bugün için bu yönetimin dümeninde -kendi deyimleriyle kendini dünyaya kabul ettirmiş, deneyimli lider mutlaka Recep Tayyip Erdoğan bulunmalı.

Böylesi bir tasarlamanın adına da "devlet aklı" diyorlar.

İmralı'daki ile yürütülen pazarlıktan tutun, yürütülmekte olan ve büyük ölçüde Osmanlı'nın egemen güçlere zamana ya da koşullara göre ödünler veren siyasasına benzeyen dış politikaya; devletin kurucu felsefesini açısını ve kadrolarını altüst eden, reddeden uygulamalardan tutun başta CHP olmak üzere Saray'a muhalefet eden herkese doğrudan abanan tutumlara değin tüm gelişmeler, işte bu "devlet aklı" diye tanımlanmayı yeğleyen odağın yaratımı.

EN BÜYÜK ENGEL

"Eskimiş Cumhuriyet"in önündeki en büyük engel olarak gördükleri CHP ise gerilimin diğer ucunda duruyor.

Kendilerini "devlet aklı" diye tanımlayanlar, CHP'nin temsil ettiği devletin (rejimin) yok sayılması öngörüsünde. CHP'nin bir cumhurbaşkanı adayı (yalnızca Ekrem İmamoğlu değil, CHP adına kim aday olursa olsun) göstermesi kabul edilemez bulunuyor. Ayrıca bu öngörüde, güçler ayrılığına dayanan parlamenter sisteme de kesinlikle yer yok.

"Devlet aklı" dedikleri odak, "devletin bekası"nı bugün için Recep Tayyip Erdoğan'ın Saray yönetiminde gördüğünden, CHP'yi ve CHP yönetimini, yeni rejimi ve onun koşullarını tanımaya baş eğdirmekte kararlı.