Şanlıurfa'da doğdu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okudu. Serbest avukatlık yaptı, ilk kez 2011'de CHP'den İstanbul Milletvekili olarak Meclis'e girdi. Sonra 2015, sonra 2018, son olarak 2023 seçimlerinde Şanlıurfa'dan milletvekili seçildi.
Dört dönemdir milletvekili Mahmut Tanal.
Gençlerin en sevdiği siyasetçilerin başında geliyor.
İlk 2013'te Gezi Protestoları'nda gördük onu. Müdahaleleri meclis gündemine taşıdı.
Hatırlayacaksınız; 2014'te İstanbul Mecidiyeköy'de bir rezidansın inşaatında 10 kişi hayatını kaybetmişti. Protestolar olmuş, yurttaş ile polis karşı karşıya gelmişti.
Tanal TOMA'nın üstünde...
TOMA'nın üzerine çıkarak müdahaleyi engellemek isteyen kimdi
Mahmut Tanal.
2015'te Onur Haftası'nda yine polis müdahalesine karşı TOMA'nın üzerindeydi.
ODTÜ'de eylem mi var
Öğrencilerin yanında.
Ergenekon davasını takip etmek üzere Silivri'ye gittiğinde güvenlik barikatından atlayan kim
Mahmut Tanal!
Hatta bu yüzden ayağı kırılmıştı.
Tanal, oyları korurken...
Oylar çalınmasın diye oy çuvallarının üzerinde yatan kim
Mahmut Tanal.
128 milyar nerede pankartını Meclis'e asan kim
Mahmut Tanal.
Akbelen'de maden için istimlak edilen alanda ağaç kesimine karşı köylülerin yanında kim var, güvenlik görevlilerini kovalayan kim
Mahmut Tanal.
İşten çıkarılan Polonez işçilerinin yanında yine o.
Tanal, Pikachu'yla birlikte Saraçhane'ye yürürken...
İmamoğlu protestolarında yaralanan Mahmut Tanal, bu kez partisinin İstanbul İl Başkanlığı'ndaki polis müdahalesinde gözünün yaralandığını belirterek hastaneden fotoğraf paylaştı; "Bir siyasi partinin il binasına, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu hiçe sayılarak zorla girilmesi, yalnızca CHP'ye değil, Türkiye'de çok partili hayata, demokrasinin asgari kurallarına ve halkın iradesine yapılmış bir saldırıdır. Hukuk devletinde güvenlik güçleri, yalnızca mahkeme kararlarını uygular. Burada ortada bir mahkeme kararı olmamasına rağmen, parti binasının işgal edilmesi, içerideki insanların şiddete uğraması, milletvekillerinin ve üyelerin haklarının gasp edilmesi anayasal suçtur. Bu hukuksuzluğun bedelini şu an hastanede tedavi gören ben ödüyorum. Gözüm yaralı, bedenim darp izleriyle dolu. Ancak bilinmelidir ki biz ne bedel ödersek ödeyelim, Atatürk'ün emaneti olan Cumhuriyet Halk Partisi'ni ve Cumhuriyetimizi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz"