Tokyo yolundaki millilerin büyük sınavı

Her sporcunun hayalidir olimpiyat... 4 senede bir yapılan dünyanın en büyük spor organizasyonuna katılıp madalya almayı kim istemez ki Ferhat Arıcan, İbrahim Çolak, Nazlı Savranbaşı, Ahmet Önder, Göksu Üçtaş Şanlı, Adem Asil de o sporculardan olmak için çabalayan binlerce gençten sadece 6'sı. Hepsi milli sporcular. Ailelerinden sevdiklerinden feragat edip küçük yaşlardan itibaren kendilerini spora adamış ülkesine madalya kazandırmak için gecesini gündüzüne katan azimli jimnastikçiler...
İşte bu jimnastikçilerin 2020 Tokyo Olimpiyatlarına hazırlık süreci Eclipse adıyla belgesel filme çekildi. Eclipse, tutulma bir diğer anlamıyla Dönence. Aynı Barış Manço'nun efsane şarkısı gibi... Nitekim film de bu şarkıyla başlıyor ve daha başından itibaren yakalıyor seyirciyi. Siyah beyaz estetik görüntülerle çekilmiş film, amaçları olimpiyatlara katılmak olan sporcuların heyecanlarına hezeyanlarına, sevinçlerine üzüntülerine ortak ediyor seyirciyi. Çünkü Tokyo'ya giderken sporun dışında çok başka dış etkenlerden de etkileniyor sporcular. Önce pandemi patlıyor ve 124 yıllık tarihinde ilk kez erteleniyor olimpiyatlar. Bunun bir moral bozukluğu oluyor. Pandemi sürecini düşünün. Sokağa çıkma yasaklarını, maske mesafe ve sürekli test yaptırmak zorunda kaldığımız günleri. O süreçte, evlerinden ailelerinden uzakta spor salonunda tamamen izole bir şekilde antrenman yapıp olimpiyatlara odaklanmaya çalışıyor sporcular.
Bir de üstüne İzmir'de yaşanan deprem iyice korkutuyor ve tedirgin ediyor onları. Böyle olağanüstü durumların yaşandığı bir ortamda olimpiyata hazırlık süreci de kolay geçmiyor. Sakatlıklarla uğraşıyorlar, istediklerini yapamayınca hayal kırıklığı yaşıyorlar. Ümitlerini kaybettikleri anlar oluyor ama çalışmaktan hiç vazgeçmiyorlar. Başka da seçenekleri yok zaten... Belgeselde sporcuların küçük yaşlardaki görüntüleri, bu noktalara nasıl geldiklerini anlatması bakımından oldukça önemli. Yine aynı şekilde Tokyo'ya gitmeden önce evlerine gelip aileleriyle vedalaştıkları, arkalarından su dökülüp dualarla uğurlandıkları ve onlar orada yarışırken ailelerinin ekran karşısındaki heyecanlarını anlatan, gözleri dolduran sahneler duygu yoğunluğu yaşatıyor.
Efe Öztezdoğan'ın yapımcıları arasında yer aldığı, senaryosunu yazıp, kurguyu da üstlenen İpek Kent ile birlikte yönettikleri belgeselin çekim süreci 2 montaj süresi 3 yıl sürmüş. Her biri ayrı film olabilecek nitelikteki hikâyeleri bir araya getirip onları sinematografik ve estetik bir şekilde perdeye yansıtmak kolay iş değil. Ancak ortaya çıkan iş gerçekten takdire şayan. ilk kez 24 Nisan'da İstanbul Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması kapsamında seyirciyle buluşan belgesel, orada da olumlu yorumlar almıştı. Belgesellere burun kıvıran, sevmeyen bir toplumuz ne yazık ki. 'Ne izliyorsunuz' diye sorulduğunda belgesel diye cevap verenlere aldanmayın. Çok nitelikli işler yapılıyor, Eclipse onlardan biri. Mümkünse fırsat verin, hem hayranlıkla izleyeceksiniz hem de gurur duyacaksınız... Team Paribu sponsorluğunda; Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Jimnastik Federasyonu'nun katkılarıyla seyirciyle buluşan belgeselin, 17-24 Mayıs haftası öğretmen ve öğrencilere ücretsiz olduğunu ekleyeyim. Genç sporculara ilham olması bakımından da önem taşıyan bu arşiv niteliğindeki çalışmaya imza atan İpek Kent ve Efe Öztezdoğan'ı tebrik ediyorum. İkilinin bir sonraki işini şimdiden merak ediyorum.