Telefon ikinci kez çalıyor

2022'de vizyona girdiğinde Siyah Telefon, korku türüne taze bir soluk getirmişti. Joe Hill'in kısa öyküsünden uyarlanan film, yalnızca doğaüstü bir gerilim değil; çocukluğun çıplak kırılganlığını, şiddet ve travmayla örülü bir ergenlik kabusuna dönüştüren samimi bir hikâyeydi. Scott Derrickson'ın çocukluk anılarından beslenen yapım, 160 milyon doları aşan hasılatıyla yılın en büyük sürprizlerinden biri olmuş, Ethan Hawke'ın canlandırdığı Grabber karakteri korku sinemasının yeni ikonları arasına girmişti. Şimdi, dört yıl sonra, Siyah Telefon ikinci kez çalıyor. Derrickson ve senarist ortağı C. Robert Cargill, ilk filmin travmasını ölümden bile öteye taşıyarak hikâyeyi büyütüyor.

Artık 17 yaşında olan Finn (Mason Thames), Grabber'ın elinden kurtulan tek kişi olarak geçmişini bastırmaya çalışıyor. Ancak kız kardeşi Gwen (Madeleine McGraw), rüyalarında yeniden o siyah telefonu duymaya başladığında, mezarın ötesinden gelen bir kötülüğün hâlâ peşlerinde olduğu ortaya çıkıyor. Filmin merkezinde, "ölümden sonra da süren travma" fikri var. İlk filmde çocukların babalarının günahlarını taşıması teması işlenmişti. İkinci filmde o mirasın yankıları üzerinden kuşaklar arası travma derinleştiriliyor. Finn, yaşadıklarını bastırmaya, uyuşturmaya çalışan bir genç olarak karşımıza çıkıyor. Soğuk, sisli göllerin ve çam ormanlarının ortasında geçen Siyah Telefon 2, yalnızca doğaüstü bir korku değil; ergenliğin karmaşık duygularını da perdeye taşıyor. Oscar adayı Ethan Hawke, Grabber rolüne dönerek kariyerinin en şeytani karakterini mezarın ötesinden yeniden canlandırıyor. Kadroya ayrıca Demian Bichir, Arianna Rivas, Miguel Mora, Jeremy Davies, Maeve Beaty ve Graham Abbey gibi isimler katılmış.


ÖDÜLLÜ FİLM GÖSTERİMDE
Koleksiyoncu, Oyun, 11'e 10 Kala, Gözetleme Kulesi, İşe Yarar Bir Şey ve Kraliçe Lear filmlerinin yönetmeni Pelin Esmer'in yazıp yönettiği O da Bir Şey mi, vizyona girdi. Dünya prömiyerini Rotterdam Film Festivali'nde yapan ve sonrasında Türkiye prömiyerini yaptığı İstanbul Film Festivali'nden de En İyi Senaryo ödülü alan film Söke'de doğup büyüyen otel görevlisi bir genç kızla, İstanbul'da yaşayan tanınmış bir yönetmenin iç içe geçen hayatlarını konu alıyor.