TÜRKİYE'DE yayıncı yazar ilişkilerinin seyrine dair ilginç örneklerin yer aldığı bir dosya var 'kitap-lık' dergisinin yeni yılın ilk sayısında.

Haluk Oral'ın arşivindeki belgelerden yola çıkarak kaleme aldığı yazıda Nâzım Hikmet'in yayıncısı Semih Lütfi'ye yazdığı mektupları ilk kez gün ışığına çıkıyor.

1920'li ve 30'lu yılların en büyük yayıncısı Semih Lütfi. Dönemin önemli edebiyatçılarının kitapları onun sahibi olduğu Sûhulet Kütüphanesi tarafından yayımlanıyor.

1928'de Moskova'dan yurda dönen Nâzım Hikmet'in de üç kitabı da 1932'de Suhulet Kütüphanesi tarafından yayımlandı. Bu kitapların ilki 'Benerci Kendini Niçin Öldürdü'ydü.

KAPAKLAR ÇARPIK ÇURPUK OLUYOR

Kitaplarının düzeni konusunda oldukça hassas davranan usta şair henüz basım aşamasında matbaayı ziyaret ederek tespit ettiği hataları ve isteklerini Semih Lütfi'ye gönderdiği bir mektupla tek tek açıklıyor:

"Üstat Semih Lütfi

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

İş bu mektubu zahmet edip dikkatle oku:

Evvelâ: mücellithaneye uğradım. Haberin olsun ki benim kitapları gayet berbat kesiyorlar. Kapaklar çarpık çurpuk oluyor. Bu mesele benden ziyade seni alakadar eder.. Mücellitlere daha dikkatli iş yapmalarını söylemen münasiptir.

Sâniyen: hata savab cetvelinde bile mürettip hatası var. HERİF HRİE diye yazılmış. Ne yapalım bunda kabahat ne bende ne de sende. Tamiri de kabil değil..

Sâlisen: Benerci'yi yarın piyasaya çıkaracaksın diye bir rivayet duydum. Bu doğru mu Aman bana haber vermeden bu işi yapma ki gazetelerde arkadaşlara gönderip kitabın intişar ettiğini ilan etme işini planlı yapalım...

Râbian: Sana yapma dediğim halde Orman Cücelerinin ilanı altına N.H imzasını koymuşsun.. Doğru yapmamışsın."

PARA KONUSUNDA ÇOK HASSASTI

Günümüzdeki yazar ve yayıncı arasında yapılan sözleşmelere göre hayli basit ve güvene dayalıymış o dönem yapılanlar.

Semih Lütfi

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Semih Lütfi Erciyas yalnızca Nâzım Hikmet'ten değil kitap anlaşması için ödeme yaptığı diğer şair ve yazarların elinden de hemen bunu yazdırdığı bir not almış ve bunları titizlikle saklamış. Cahit Sıtkı Tarancı ve Peyami Safa'dan aldığı notlar da yer alıyor dergideki yazıda.

Yusuf Ziya Ortaç, Bizim Yokuş'ta Semih Lütfi'nin kış günlerinde odasında soba yakmayacak kadar tutumlu olduğunu, yazarların teliflerini de ıkına sıkına ödediğini yazar. Şöyle devam eder: "Ama duygulu bir adamdı. Yaklaşınca tatlılaşırdı, incelirdi. İri gövdeli bir ağaç kovuğunda gizli bir kuş ötüyor sanırdınız konuşurken... Şair olmayı, âşık olmayı ne kadar isterdi o zaman!"

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

TÜRKİYE'NİN GENÇ YILDIZLARI 100. YIL İÇİN SAHNEDE

ÇAĞDAŞ Eğitim Vakfı çatısı altında 2009 yılında kurulan ÇEV Sanat, hayata geçirdiği 'Genç Yetenekler' projesi ile, kültür ve sanat alanında ülkemizi yurt dışında temsil eden üstün yetenekli genç müzisyenleri destekliyor. Bugün uluslararası yarışmalarda göğsümüzü kabartan pek çok genç sanatçının başarı hikayesinde vakfın desteği var.