Hangi Ripley daha yetenekli

Karanlık bir karakter, polisiye edebiyatın büyük yazarı Patricia Highsmith'in yarattığı Tom Ripley. Bir antikahraman olmasına rağmen yalanlarla ördüğü dünyasının kusursuzluğu insanı kendine hayran bırakıyor.

Son günlerde Steven Zaillian'ın yönettiği, başrollerini Andrew Scott, Dakota Fanning, Johnny Flynn'ın paylaştığı televizyon dizisiyle yeniden gündemde.

Özellikle Tom Ripley'in o soğukkanlılığını hiç kaybetmeyen duygu dünyasını mükemmel veren Andrew Scott'ın oyunculuğu ile İtalyan'ın dillere destan Amalfi Sahili'ni siyah beyaz bir estetikle ekrana getiren Steven Zaillian hemen herkesin dilinde.

Dizinin etkisiyle Mongibello gibi küçük kasabalara turist akını başlamış bile.

Aynı etkiyi 1999 yılında Anthony Minghella tarafından filme aktarılan ve başrollerini Matt Damon, Gwyneth Paltrow ile Jude Law'un paylaştığı Yetenekli Bay Ripley'de yapmıştı.

Dizinin yayına girmesinden sonra doğal olarak iki yapım sadece geçtiği mekanlara çektikleri turistler açısından değil sinemasal özellikleriyle karşılaştırılmaya başlandı.
İLK RİPLEY ALAIN DELON
İlk romanı Strangers on a Train (Trendeki Yabancılar) 1951 yılında Alfred Hitchcock tarafından filme uyarlanan Patricia Highsimith'in 1955'te yazdığı Yetenekli Bay Ripley ve devamında yazdığı beş kitaplık Ripley serisi yönetmenlerin en çok ilgi gösterdikleri dizi oldu.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yetenekli Bay Ripley ilk olarak 1960'ta Rene Clement tarafından 'Kızgın Güneş' (Plein Soleil) adıyla filme çekildi ve Ripley'i Alain Delon canlandırmıştı.

İkinci kitap Ripley Yeraltında 2005 yılında Roger Spottiswoode tarafından uyarlandı ve Ripley rolünde Barry Pepper vardı.

Üçüncü kitap Ripley'in Oyunu da iki kere sinemaya uyarlandı. Alman yönetmen Wim Wenders'ın 1977 tarihli The American Friend'de Ripley'i Dennis Hopper canlandırdı.

Ripley'in Oyunu'nun ikinci uyarlaması 2002'de Liliana Cavani tarafından yapıldı ve Ripley'i bu kez John Malkovich canlandırdı.

Televizyon dizisinin finalinde Malkovich'i, Tom'a sahte İngiliz pasaportu ayarlayan Ren Mino karakterinde görmek dizinin hayranlarını devamı konusunda umutlandırdı. Malkovich, sahte pasaport ve Dicky'den çaldığı Picasso tablosu ikinci sezona geçişin bileti olarak yorumlandı.
DİZİDE DAHA TECRÜBELİ
Bir YouToube kullanıcısının film ve diziyi didik didik edip yaptığı karşılaştırmayı izledim. Dizinin Tom Ripley'nin psikolojisini çok daha iyi veren bir atmosfere sahip olduğunu baştan kabul ederek o karşılaştırmadan biraz ipucu verip sürprizi bozmak gibi olsa da birkaç maddeyi özetleyeyim:

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

99 filmindeki Ripley (Matt Damon), dizideki Ripley'e (Andrew Scott), kıyasla çok daha genç. Dizideki Ripley daha olgun ve içine kapanık, uzun süredir dolandırıcılık yapan biri olduğu belli.

İki Ripley'nin de oldukça kötü hayatları var ve iki hikâyenin ana olay örgüsü aynı, Mr Greenleaf oğlu Dicky'nin İtalya'da boş zaman geçirdiğini düşünerek Ripley'i oğlunu Amerika'ya geri getirmeye ikna etmek için işe alır.

Tom ve Dicky'nin tanışması iki yapımda da plajda gerçekleşse de filmde daha eğlenceli ve komik bir şekilde oluyor. Dizide daha garip ve sakindir ama iki sahneden sonra da Tom, Dicky ile arkadaş olur.

Dicky'nin kız arkadaşı Marge filmde Tom'u hemen sever ve ısınır ama dizideki Marge şüpheli yaklaşır. Ancak filmin sonunda Marge, Tom'dan nefret ederken dizinin sonunda Marge, Tom'la yakınlaşır ve ona güvenir.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Filmdeki Dicky hedonist bir hayat yaşar ve hayat hakkında çok büyük planları yoktur. Dizide Dicky sanatçı olmak ister ve daha sakin bir hayat sürer.

Dizide Dicky ve Tom'un arasında romantik cinsel bir gerginlik vardır ama filmde bunun olmadığının altı çizilir.