"Büyük Türkiye" idealiyle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra oluşan Cumhur İttifakı üzerine fazlaca yazılmadı. İttifakın manevi değeri yüksekti. Bu misyon ortaklığının nereye varacağına dair bir öngörü olmadığı için söylem kurmakta bir tedirginlik vardı. Cumhur İttifakı ile ilgili ilk değerlendirme yazısını kaleme aldığımda üç temel başlığa atıf yapmıştım:1-Küresel hegemonyaya karşı direnç: Bilindiği gibi bir ülkede hangi siyasi parti ABD çıkarlarının hilafına bir siyaset uygulamaya başlarsa, ya hükümetten düşürülür ya da refüze edilir. AK Parti ve MHP ittifakı dış güçlerin iç siyasete müdahil olmasına karşı bir direnç oluşturacaktır ki 2016'dan bugüne kadar bu siyasal güç birliği korunabilmiştir. 2-Vesayetin geri dönüşüne engel: 1960 ihtilaliyle başlayan vesayet sistemi ve NATO eliyle üye ülkeleri içten yönetme konseptinin FETÖ darbe girişimi ile son bulduğu vurgulanmış, Cumhur İttifakı'nın varlığıyla vesayetin demokrasiye galip gelme ihtimaline karşı duruş sergilenmiştir. 3- Devlet-millet kaynaşması: Çok partili hayatın başlangıcından bugüne hangi siyasi parti iktidara ortak olmak istemişse CHP tarafından hain olarak ilan edilmiş ve rejim tehlikesi olarak görülmüştür. AK Parti de bu düşmanlıktan nasibini aldı. Bir milliyetçi partinin ittifakta olması devlet-millet kaynaşması için önyargıları ortadan kaldıran bir etki oluşturdu. MHP, 2017'deki cumhurbaşkanlığı referandumu ile başlamak kaydıyla kayıtsız-şartsız hükümete destek verdi. Bu destek karşısında hükümete ortak olmadı. AK Parti ve MHP büyük Türkiye devrimini gerçekleştirdiler.Bu süre zarfında Türkiye'nin altyapı yatırımları büyük oranda tamamlandı. Türkiye'nin sınır ötesi tezkireleri sorunsuz bir şekilde Meclis'ten geçti. Savunma sanayii ve milli ordunun güçlenmesi konusunda önemli adımlar atıldı. Hâsılı Batılı devletlere karşı tam bağımsızlık mücadelesi veren "Büyük Türkiye" bu bağlamda geri dönmeyecek şekilde güçlü bir yol kat etti.YENİDEN REFAH PARTİSİ (YRP) NASIL BİR TUTUM TAKINMALI Aynı gelenekten gelen dört yeni parti siyasete katıldı. Bu partiler hem hükümete karşı muhalefet edecek hem de kendi aralarında rekabet edecekler. Çünkü hepsi aynı oy kitlesine hitap ediyor. 2020 yılında dört partinin oy oranları şu şekildeydi: DEVA yüzde 3, Saadet yüzde 2, Gelecek yüzde 1,8 ve YRP yüzde 1,4. Milli Görüş geleneğine yaslanan bu dört partiden hangisi partileşebilir diye bir soru soracak olsanız muhtemelen DEVA Partisi'nin kalıcı bir parti olacağı tezi öne çıkardı. Sebebi ne olursa olsun, üç parti siyasal tercihini CHP'den yana kullandı. YRP daha bağımsız bir politika belirledi. Seçime kısa bir süre kala YRP'nin oyları 1,7'lere yükselirken diğer üç partinin oy toplamı ancak YRP oyları kadar kalmıştı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde YRP Cumhur İttifakı'na katıldı. YRP'nin ittifaka katılmasıyla partiye ne tür faydalar sağlayacağını üç başlıkta özetlemiştim: 1- Öncelikli olarak YRP yüzde
Gazze gösterileri ve kanaat önderlerinin sorumluluğu
12-08-2025 
Kadim kentlerin ruhu: Müze şehir Gaziantep
05-08-2025 
Akdeniz jeopolitiği kökten değişiyor
03-08-2025 
Araştırma rakamları siyasetçilere ne söylüyor
29-07-2025 
Serinkanlı bir seçim analizi
07-04-2024 
CHP'nin bilime yalan söyletme geleneğini İmamoğlu sürdürüyor
02-01-2024 
Planlı iki saldırı üzerinden birey, STK ve siyaset analizi
14-04-2024 
AK Parti yerel hizmetleri ile CHP reklamcılığı yarışıyor
20-02-2024 