İşgale uğramışlık tek başına Filistin'in değil bütün milletlerin sorunudur

Dünya tarihi yeniden yazıldığında muhtemelen en kritik dönüm noktalarından biri İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamlar ve soykırım olacaktır. Bu durum hem İsrail'in 75 yıllık zulmünü ve katliamlarını gözler önüne serdi hem de küresel emperyalist sistemin nasıl işlediğini belirginleştirdi. Bir yönüyle işgal altında olan sadece Gazze değil; bütün dünyanın ve insanlığın Siyonizm'in işgali altında olduğu gerçeği de ortaya çıktı.

Bugün Almanya'dan dünyaya yansıyan bir fotoğraf dikkat çekti. Vicdanlı, ahlaklı ve adalet yanlısı Alman vatandaşları İsrail'in işlediği soykırımı protesto etmek için sokaklara döküldü. Ancak Siyonizm, Almanya'da öyle bir düzen kurmuş ki polislerin Alman vatandaşlarına davranışları, İsrail polisinin Filistinlilere muamelesine neredeyse benziyor. Oysa görevlerini yerine getiren bu polisler, copladıkları, burnunu kırarak gözaltına aldıkları vatandaşların vergileriyle maaş alıyor.

Dünya devletlerinin manzarasına bakacak olursak; Amerika Birleşik Devletleri, dünyanın süper gücü ve demokrasi şampiyonu olmakla övünüyor. Aynı zamanda dünyadaki antidemokratik ve diktatör devletlere demokrasi dersi veren bir ülke. ABD'de de vergileriyle devleti ayakta tutan vatandaşlar ve kongre üyeleri var. Fakat buna karşılık katil Netanyahu, Hitler'in bile zorlanacağı ölçüde bir soykırımcı olarak ABD Kongresi'nde konuştuğunda bütün üyeler tarafından ayakta alkışlanıyor.

İsrail adına lobi faaliyetleri yürüten AIPAC (American Israel Public Affairs Committee) seçim dönemlerinde bir kongre listesi hazırlıyor. Bizdeki parlamento tablolarına benzer şekilde, kongre üyelerinin yüzde 80-90'ı AIPAC üyesi olarak listeleniyor; diğerleri ise "belirsiz" ya da "karaktersiz" vekiller olarak tanımlanıyor.

Bugün ABD'deki en büyük tartışma şu: Amerikan vatandaşlarının vergileriyle alınan silahlar, tonlarca ağırlıktaki bombalar Gazze'de bir soykırım için kullanılıyor. Halk, kendi vergileriyle bu soykırıma ortak olmak istemiyor. Sokaklarda ve ABD'nin en prestijli üniversitelerinde Filistin işgaline karşı gösteriler düzenleniyor. Fakat ne yönetim ne medya ne de bu iki gücü elinde bulunduran Siyonist lobileri hesaba katmıyor. Buradan anlaşılıyor ki sadece Gazze işgal altında değil; ABD de doğrudan ya da dolaylı bir Siyonist işgali altında. Gazze'deki direnişçiler, Amerikan halkına da ilham veriyor.

İngiltere, "üzerinde güneş batmayan imparatorluk" olarak bilinir ve demokrasinin beşiği olarak ABD'ye ve dünyaya demokrasi mirası aktardığı iddia edilir. Netanyahu'nun soykırım girişimlerine karşı bazı temkinli açıklamalar yapsa da işgal ve kuşatma açısından İngiltere'nin ABD'den farkı yoktur.

Fransa ise kendi başına hareket edebilen, nükleer güce sahip ve demokraside iddialı bir ülke olarak bilinir. Ülkede sokaklar Filistin yanlısı gösterilerle dolup taşarken Macron, eylül ayındaki toplantıda Filistin'i devlet olarak tanıyacağını açıkladı. Buna karşılık Netanyahu, İngiltere ve Fransa'yı "teröre destek vermekle" suçladı.