Ülkemizde bazı siyasi geleneklerin zihniyet bağlamından köklü bir değişime uğramayacağına dair bir kanaatim var. Bir yönüyle Arnold Toynbee'nin dediği gibi "Doğu Doğu'dur, Batı da Batı'dır." Bu bağlamda ülkemiz entelektüellerinin ömrünün tamamına yakını CHP üzerine yapılan mülahazalarla geçmiştir. İnönü'nün eski CHP'si, Ecevit CHP'si, Baykal CHP'si, Kılıçdaroğlu CHP'si ve Özgür Özel'in temsil ettiği ve ilk bakışta iki başlı olan bugünkü CHP.Cumhuriyet Halk Partili politikacılar bugüne kadar geleneksel partililer, Atatürkçülük ve sırasıyla Özal, Erbakan ve Erdoğan korkusuyla iç kaleye sığınmış kitlelerin yönetilmesinden ibaretti. Bu sebepten dolayı herhangi bir belediye başkanı ve siyasetçi, birkaç Kemalist nutuk atınca, konuşmalarda alkış almayınca Atatürk ismini kullanarak daha çok kentleşmesini tamamlamış illerde varlık göstererek siyaseti bugünlere taşıdılar.Daha önce İstanbul, Ankara belediyelerinin CHP tarafından kazanılması ve bugün daha çok rasyonel seçmenin var olduğu illerde birçok belediyenin alınması partiyi doğal olarak yeni arayışlara itmiştir.Seçim sonuçlarının bu şekilde olacağını ne AK Parti ne de Cumhuriyet Halk Partisi bekliyordu. Bu sebepten dolayı seçim sonrası olanı biteni yorumlamak için CHP'de hiç de alışkın olmadığımız bir teenni durumu var.Öncelikli olarak İmamoğlu'nun seçim sonrası beklentisi şu şekilde idi; "Değil mi ki kurultayı ben organize ettim ve Özgür Özel'e kazandırdım, bu partinin doğal lideri benim. Seçimden sonra bu işi bir hal yoluna koyarız." Seçim sonuçları hiç de İmamoğlu'na hayal ettiği iklimi sunmadı. Partinin başarılı olması, belediye başkanlarının olduğu kadar genel başkanın başarısı olarak görüldü ve Özgür Özel pozisyon almaya başladı.İmamoğlu adaylık döneminde Erdoğan'la görüşebildiğinde kamuoyunda bilinirlik sorununu çözmüştü ve reklamcı takımı bu konudan oldukça memnun kalmıştı. Özgür Özel'in Erdoğan görüşmesi başka bir denklemde olsa da Türkiye siyasetinin belirleyicisi olan bir liderle yapılan görüşme, bir yönüyle siyaseti İmamoğlu yerine Özel'in temsil ettiği hissiyatını oluşturdu.Bu görüşmelerden kaynaklı siyasette yumuşama eğilimi her ne kadar Özel ve CHP'ye mal edilse de geçmiş on yılla ilgili bir içerik analizi yapılsa, kutuplaşmayı oluşturan ve aynı zamanda bu kutuplaşmadan şikâyet eden partinin CHP olduğu çok kolay anlaşılır.Bu millet imparatorluk bakiyesi bir millettir. Kendi içinde bir kesimin bir başka kesime düşmanlığı yoktur. PKK kırk yıl bu ülkede katliam yapmıştır, çok şükür ki sokakta bir vatandaş diğeri ile kavga etmemiştir. Milletin içerisinde var olan bu engin ve derin hoşgörünün siyasete yansıması ancak takdir edilir.CHP'nin kendi siyasal genetiği ile imtihanı: CHP'li belediyeler iş başına geçer geçmez kodlarında olan şey harekete geçti. Arapça
AK Parti devrimleri karşı devrimle yok edilebilir mi
18-03-2025 
Şaibeli kurultay ve siyasetin finansmanı
16-03-2025 
Terörsüz Türkiye ve CHP'nin büyük çıkmazı
09-03-2025 
ABD ile Avrupa arasındaki çatlak giderek derinleşiyor
04-03-2025 
Serinkanlı bir seçim analizi
07-04-2024 
CHP'nin bilime yalan söyletme geleneğini İmamoğlu sürdürüyor
02-01-2024 
Yeniden Refah Partisi MHP'nin yaptığını yapabilir mi
18-02-2024 
Planlı iki saldırı üzerinden birey, STK ve siyaset analizi
14-04-2024 