Akdeniz jeopolitiği kökten değişiyor

Uluslararası ilişkilerde bazen bir kare fotoğraf, çok boyutlu diplomatik gelişmeleri temsil eder. Libya Başbakanı, İtalya Başbakanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı'nın aynı masada bulunması, Türkiye'nin Libya'ya adım attığı günden bu yana Akdeniz jeopolitiğinde nasıl belirleyici bir aktör haline geldiğinin bir göstergesidir.

Kaddafi'nin öldürülmesi sonrası Libya, uzun süre iç savaşla boğuştu. Birleşmiş Milletler'in tanıdığı meşru hükümet, darbeci Hafter güçleri tarafından neredeyse kıyıya sıkıştırılmışken, Türkiye'nin desteğiyle ayakta kalmayı başardı. Türkiye, sadece askeri güç kullanmakla kalmamış, aynı zamandameşruiyet eksenli diplomasianlayışıyla Libya'da kalıcı barış için bir denge zemini inşa etmiştir.

Hafter'in arkasında Rusya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Yunanistan, İsrail ve hatta Sudan gibi çok sayıda aktör varken, meşru hükümetin arkasında sadece Türkiye vardı. Türkiye'nin kararlılığı ve sahada gösterdiği etkinlik sayesinde bu geniş cephe zamanla çözüldü. Mısır ile ilişkiler normalleşti, BAE pozisyon değiştirdi, İsrail katliam ve soykırıma yoğunlaştı, Yunanistan ise etkisini büyük ölçüde kaybetti.

Bugün Türkiye, sadece Dibeybe hükümetiyle değil, aynı zamanda Libya parlamentosunu temsil eden kesimlerle de diyaloğa başlamıştır. Bu gelişme, Libya'da