Jesus Anayasası

Fenerbahçe, Ankaragücü'nü 3-0 yenerken zorlanmadı. Taraftarlar her maç öncesi büyük bir özgüven yaşıyor. Takım nasıl oynarsa oynasın galibiyet kaçınılmaz diye düşünüyorlar. Sonuna kadar haklılar. Bunun nedeni teknik direktör Jesus gibi bir futbol adamına sahip olmaları. Ankaragücü karşılaşmasının ilk 30 dakikasını bir kenara bırakırsak, istedikleri gibi bir oyun temposu ile galibiyeti aldılar. Başkent ekibi, Ömer Erdoğan'ın göreve gelmesiyle birlikte farklı bir kimlik kazandı. Seyirci desteği ile, heyecanlı, coşkulu bir oyun sergiliyor. Fenerbahçe karşısında erken yedikleri gole rağmen oyundan kopmadılar. Savunmayı çok zorladılar. Ofsayttan attıkları iki gol takımın mücadele gücünü yükseltti. Batshuayi ve İrfan Can'ın gollerinden sonra, Fenerbahçe gerçek kimliğini ortaya koyan bir anlayışla saha içi organizasyonu gerçekleştirdi. Çok iyi bir futbol yoktu açıkçası. Skora odaklı bir taktikle verilen görevi yerine getiren oyuncular disiplinden kopmadılar. Aslında, Fenerbahçe'nin oyun felsefesi için 'Jesus Anayasası' demek doğru olur. Bunun nedeni, her oyuncu istenileni en iyi şekilde yapmak istiyor. Biliyorlar ki, performans düştüğünde kulübe de onun yerini dolduracak bir başkası var. Hiçbir oyuncuya odaklanmadan, adı ne olursa olsun, sahaya çıkan herkes Jesus'un planına uymak zorunda olduğunun bilincinde. Artık bu ortak bir bilinç haline gelmiş. Jesus Anayasası'nın değişmeyin kuralı; sistem, disiplin, mücadele, koşu, yardımlaşma, hazır ol ve küsmece