Türk bilim adamının çektikleri
İBRAHİM KARATAŞ
Doğrudan yana taraf olmanın hep bir bedeli olmuştur. O bedeli özellikle belirli olaylarda doğru ile yanlış arasında seçim yapmak durumunda kaldığınızda ödersiniz. Gazze'deki soykırım kimin nerede durduğunu göstermesi açısından önemli bir olay oldu. Gördük ki soykırıma sahip çıkanlar vicdansızlıkları için ödüllendirilirken karşı çıkanlar cezalandırıldılar. Harvard Üniversitesinden tutun Almanya'da protestolara katılan halk ve İspanya gibi katliama karşı çıkan ülkelere kadar birçok vicdanlı kişi, kurum ve ülke bedel ödediler ve ödemeye devam ediyorlar.
İçlerinden bir tanesine bu yazıda hususen değinmek istiyorum. Bu kişi bilgisayar bilimlerinde 17080 bilim adamı arasında dünyada 103., Türkiye'de ise birinci (listede daha üst sıralarda başka Türk yok) olan Prof. Dr. Çetin Kaya Koç. Çetin hoca tersine beyin göçüyle Türkiye'ye geri kazandırılmış bir hocamız. Birkaç ay önce konuştuğumuzda kendi kurduğu derginin editörlüğünden ve kriptoloji ile ilgili çalışmalar yapan bir kurumun yönetim kurulu üyeliğinden istifaya zorlandığını söylemişti. Medyada bahsini yapalım deyince gerek yok diyerek nazikçe reddetmişti. Ancak sonrasında başka baskılara da maruz kalmış olmalı ki sonunda bir Twitter mesajıyla sırf Gazze'deki zulmü eleştiren sosyal medya paylaşımları yüzünden istifaya zorlandığını herkese duyurdu. Türk medyası mağduriyeti gördü ve Çetin hocaya sahip çıktı. Yabancı medyanın da konuya ilgi duymasını isterdik ama hiç oralı olmadı.
Çünkü Batı dünyasında siyaset, iş dünyası, medya ve akademi Siyonist bir ağ tarafından sarılmıştır. Sözde düşünce özgürlüğünü savunurlar ama düşünceler İsrail'in bebekleri katletmesini soykırım olarak değil İsrail'in kendini savunma hakkı olarak görürse ve hatta alkışlarsa. Doğrular bile bile örtbas edilirse ve yanlışlarsuçlar doğruymuşçasına savunulursa. Aksi takdirde anti-semitist yani Yahudi karşıtı yaftasını yapıştırırlar ve iş, medya ya da akademik hayatınızı bitirirler. Kimse de size sahip çıkmaz çünkü sizler doğruyu söylemeyin diye sizleri istihdam eden kurumlara dünya kadar para akıtılıyor. Daha doğrusu vicdanlar para ile satın alınıyor.
İşte Çetin hoca mazlum tarafta durmanın bedelini ödüyor. Bu bedel Çetin hocayı üzüyor sanılmasın. O, karakterini üç kuruşa satmayarak insan olmanın paha biçilemez olduğunu göstermiş oldu. Ne mutlu ona.

68