Teknofest gericilikmiş!
İbrahim Karataş
Teknofest bu yıl KKTC'de düzenlendi. Farklı illerde ve hatta Azerbaycan'da düzenlenmesi özellikle genç neslin medya yerine direkt olarak gelişmiş silahları görmesini sağlaması nedeniyle önemli bir hizmeti ifa ediyor. Birçok gencin kariyer anlamında Teknofest'te gördüklerinden etkilenip ileride savunma sanayinde çalışmak için mühendislik bölümlerini tercih ettiği biliniyor. Dolayısıyla Teknofest silah firmaları için insan kaynağı temin etmede de büyük bir rol oynuyor.
Son dönemde ivme kazanan savunma sanayisindeki gelişmelerin önümüzdeki dönemde artarak devam etmesi beklenebilir. Gelişen bir savunma sanayisi istihdam, ülke güvenliğinin teminatı, ihracat gelirleri ve dış politikada yeni dostlar demektir. Çünkü hayat güç üzerine bina edilmiş. Güçlü olanlar kazanır ve kazandırır. Türkiye özelinde bakarsak, gelişen silah sanayisi sadece Türkiye'yi değil Azerbaycan, Suriye, Libya, Somali ve Katar gibi birçok kardeş ülkeyi de koruyor. Hatta İtalya gibi bir Avrupa ülkesini Türk firmalarıyla ortaklık yapmaya zorluyor. İleride belki AB kapısını da açar veyahut AB'ye girmeye gerek bile bıraktırmaz.
Teknofest etkinliği Türkiye'nin güç bağlamında hangi konuma geldiğini ve nereye varacağını tahmin etme konusunda bir fikir veriyor. Tabii bu fikri bizler gibi ideolojik bağnazlıkla aklını kaybetmemişlere veriyor. Çünkü Kıbrıs'ta başörtüsüne karşı gelen ve Rumları Türkiye'ye tercih eden bazı gruplar Teknofest'e gerici diyecek kadar "geri" giderek cehaletin tanımını yeniden yaptılar. Bu sollaik güruh her yerde aynı. Ne bilim bilirler, ne vatan bilirler ne de bileni hazmederler. Hele bilimle dini bir arada gördüler mi ışığı görmüş yarasalar gibi rahatsız oluyorlar.
Çünkü yıllarca dinin ve dindarların bilime karşı olduklarını iddia ederek, ideolojilerini kabul ettirmeye ve üstün tutmaya çalıştılar. Onlara göre çağdaşlığa giden yol onlar gibi düşünmekten ve yaşamaktan geçiyordu. Yaşam dedikleri şey içki içip sızmaktan başka bir şey değil. Bugüne kadar memlekete bir faydaları olmadığı gibi faydası olanların önünü de tıkamaya çalıştılar. Aslında dertleri nedir biliyoruz. Onlar yalancı çağdaşlıkları ve yerinde sayan ilericiliklerinin inançlı insanlar tarafından ifşa edilmesinden rahatsızlar. Geçmişte eller aya biz yaya diyorlardı. Şimdi ortaya çıktı ki yayadan kasıt kendileriymiş. Çünkü bu millet (Türkiye'de veya Kıbrıs'ta olsun fark etmez) imkan buldu mu dünyayı kıskandıracak işler başarabilir.

153