Tehdit yakın, çözüm belli
Tehdit yakın, çözüm belli
İBRAHİM KARATAŞ
İsrail-İran savaşının Türkiye'ye bakan tarafını bu hafta da yazmaya devam edelim. İlk olarak halk nezdinde sıranın Türkiye'ye geleceğine dair bir kanaat oluştuğunu belirterek başlayalım. İnsanlar artık emin ki İsrail, İran'da durmaz, gün gelir Türkiye'ye de saldırır. Bu ihtimali sadece İsrail'in yaptıkları değil bizzat siyasetçilerinin, akademisyenlerinin ve gazetecilerinin söyledikleri de güçlendiriyor. Birkaç tanesi açıkça 'sıra Türkiye'ye de gelecek' dedi. Başka biri Pakistan'ın da hedefte olduğunu söyledi. İran'a nükleer silaha sahip olma ihtimali için saldıran bir ülke nükleer Pakistan'ı görmezden gelemez. Bilinmeli ki yeryüzünde bir tane bile nükleer silaha sahip Müslüman ülke istemiyorlar.
İstedikleri şey yaptıkları zulme karşı susulması. Karşı koyan veya koyma ihtimali olan olursa yok etmeye çalışıyorlar. Önceleri Arap ülkelerini dize getirdiler ve Filistin davasından çektiler. Filistinlilerin Mahmud Abbas liderliğindeki El Fetih grubu bile savaşmaktan vazgeçti. Ancak toprak ve can kaybından kurtulamadı. Silahlı mücadele veren bir tek Hamas kaldı. Onun da etrafını sararak silahlara ve mühimmata erişimini engellediler.
Benzer bir durum İran için de yıllardır mevcut. İran olduğundan daha güçlü olabilirdi. Ancak ambargolarla öyle bir hale getirildi ki İran'a pantolon satmak bile yasak. Tüm bunlar İsrail için yapılıyor. Düşman zayıflatıyor ki İsrail rahat zafer kazansın. Aslında destek olunmazsa İsrail diye bir ülke kalmaz. İran'ın şu anda yaptığı gibi her gün İsrail'e beş füze düşse arz-ı mev'ud diye bir şey kalmaz. Nitekim son günlerde Mısır ve Güney Kıbrıs üzerinden başka ülkelere kaçan İsraillilerin sayısı binlerle ifade ediliyor. Anlayacağınız vaat edilmiş topraklara(!) iki füze düşünce vaat de toprak da yalan oluyor.
Gelelim Türkiye'ye. Türkiye'nin de zayıf kalması için İsrail'in çabaladığı bilinen bir gerçek. Herkes F-35'lerin S-400 yüzünden verilmediğini biliyor ama işin aslı öyle değil. Rus füzeleri alınmasaydı yine de F-35'ler satılmazdı. Çünkü 2010 yılından beri İsrail ve Yahudi lobisi Türkiye'ye F-35'ler satılmasın diye lobi yapıyor. Yakın dönemde Türkiye'ye polis için tabanca bile satmayan ve İsrail için İran'ın nükleer tesislerini bombalayan ABD yönetiminin savaş uçağı satacağına inanmak saflık olur.
Konu sadece F-35 olsa yine iyi. Çünkü F-35'e alternatif olarak alınması planlanan uçaklar için de engeller var. Geçtiğimiz günlerde Eurofighter CEO'su Türkiye'ye satışla ilgili olarak Almanya kaynaklı bazı hassas engellerin olduğunu söyledi. Hassastan kasıt tahmin edilebilir. Almanya şu anda kayıtsız şartsız İsrail'e Gazze'deki soykırımda ve İran'daki bombardımanda destek veriyor. Eurofighter'ın satışını engellemeleri İsrail'den gelecek bir telefona bakar ve o telefon çoktan gelmiştir.