Yolsuzluk seçmeni rahatsız etmiyor!

Kamu gücünü kullanmak önemli bir sorundur. Mutlaka denetlenmesi gerekir. Güçler ayrılığı tam da bunun içindir.

Bir kamu gücünü kullananı mutlaka bir başka yerden denetlemek gerekir.

Kamu gücünü kullananlar açısından en önemli sorunlardan biri de yolsuzluk ihtimalidir. O kamu gücü vasıtası ile yolsuzluk yapılıyor mu

Mesela narkotik polisi yakaladığı uyuşturucuyu imha mı ediyor; yoksa imha ediyor gibi gösterip arka kapıdan kendileri mi satıyor İşte bunun denetimi şarttır.

IMF bize 2001 sonrası rota çizerken kamu gücünü kullananların yolsuzluğa bulaşmaması için bağımsız bir ihale yasası getirdi. İhaleler daha şeffaf ve adil olsun istediler. Sonra bu ihale yasasını AK Parti iktidarı 200 kez civarında değiştir.

Dünya'nın en az yolsuzluk olan ülkelerine bakıyoruz: Danimarka, Finlandiya, Singapur, Yeni Zellanda, Lüksemburg, Norveç, İsviçre, İsveç, Hollanda

Bu listeye öyle basit bakmayın. Mesela İslam ülkeleri bu listede maalesef gerilerde yer alıyor. O nedenle İslam ve yolsuzluk ilişkisi iktidarlar söz konusu olduğunda pek etkin olamıyor.

Söylemler her ne kadar İslami olsa da icraatlar kısmında durum pek parlak değil.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2024 yılı "Yolsuzluk Algı Endeksi'ni açıkladı. Buna göre Türkiye yine 34 puanla 111. sırada yerini korudu.

Türkiye'nin 2023 yılı rekoru 118. sıraydı. Puan aynı ama sırada biraz yukarı çıktık. Çünkü son bir yılda yolsuzluğunu artıran bazı ülkeler oldu. Biz kötü puanımızı iyileştirmedik ama daha da kötüleştirmedik.

2013 yılında Türkiye yolsuzluk liginde 53. sıradaydı. 1995 yılında ise sıramız 29. yerdeydi. AK Parti gelmeden önce ise 2001-2002 yıllarında 54 ve 64. sıralarda yer alıyorduk. Sonra AK Parti'nin ilk 2 yılında 77. sıraya fırladık ama devamında 50-70 arasında seyrettik.

Ve 2014 ile başlayan süreç Adeta yolsuzluk rekorları kıran bir ralli.

Aynı dönemde ülkede tüm temel değerlerin yıkıldığını görüyoruz. Hukuk endeksi baş aşağı giderken ekonomik değerlerde de çöküş başlıyor.

Mesela 2014-2024 döneminde kiracılık oranı 21'lerden yüzde 28'lere çıkarken doğum oranı 2,19'dan 1,51'e düşüyor. Umutluyum diyenler hızla gerilerken, karamsarım diyenler çok hızlı artıyor.

Ve tüm bunlar olurken toplumda nerede ise tüm kesimler gelirden aldığı paydan kaybediyor. Ama tek kazanan var: En zengin yüzde 5'lik kesim.

'Orta Sınıfı' eriyen, kurumları yeterli işlemeyen ülkemizde temel anlamda ne varsa çöküyor Lakin çökmeyen bir yer var: Erdoğan'ın oy oranı.

2014-2018 ve 2023'de nerede ise hep yüzde 52 civarı oy alan bir Erdoğan liderliği

Kısaca ülkede yaşananlardan pek etkilenmeyen tek kişi. Veya Erdoğan seçmeni ülkede yaşananlardan pek sorumlu görmüyor ki, her seferinde yeniden aynı oy oranını koruyan bir yapı.

Hatırlarsanız sene başında 2024 yılı isim listesini vermiştim. Türkiye'de son 3 yıldır erkeklerde