Yemedi ve de yetmiyor

Yeterince güven duyulmayan bir ekonomi yönetiminin yapacağı istikrar programının faturası çok daha ağır olacaktır

Bunun olacağını mayıs seçimlerinden önce defalarca yazdım.

Hatta mayıs seçimlerinden önce iktidar değişmezse 2 seçenek var demiştim: 1-Büyük Yıkım 2-Büyük Sıkıntı

Büyük Yıkımı Nebati-Kavcıoğlu ikilisi ile süren politika olarak tanımlamıştım. Belki yalancı cennet 1-1,5 yıl daha sürerdi ama sonrasında Türkiye çok ama çok büyük yıkım yaşardı diyordum. Ve Erdoğan bu yolu seçmedi. Doğru da yaptı

Büyük Sıkıntı ise tam da bugün uygulanan politikaya demiştim. Erdoğan bunu seçti. Doğru da yaptı.
Lakin hepsini Erdoğan'ın uyguladığı politika olarak ele aldığımızda Erdoğan'ın ne zaman, neye ve kime, neye göre kime göre, ne için, neden, niçin, ne amaçla vs vs karar vereceğini bilen var mı

Yok

O zaman ekonomide en büyük risk bizzat Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir.

Bir sabah aniden "laf dinlemiyorlardı" ya da "bunlar zaten dolandırıcıydı" da diyebilir. Kimin hakkında, ne zaman, nerede, ne konuşacağını kestirebilen var mı En yakın dostları bile bir anda düşman olabiliyor ve en büyük düşmanları ile de bir anda kucak kucağa sarılabiliyor. Son örnek SİSİ işte

Kısaca Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz çok iyi bildikleri halde Erdoğan risk ile Türkiye ekonomisini yönetmeye çalışıyorlar.

Ama iş sadece Erdoğan'ın karar riski değil. Mesela Hazine garantili müteahhitlere verilen milyarlarca dolarlık fahiş fiyatlar söz konusu.

Enflasyonla mücadele için ikinci büyük şart olan bütçe disiplini açısından ne Cevdet Yılmaz ne de Mehmet Şimşek akıllarının ucuna-zihinlerinin zerresine dahi bu işlere bakalım diye getiremezler.

KÖİ alanı AK Parti'nin ve Erdoğan'ın parasal özel alanı haline geldi.

Mesela Cevdet Yılmaz son konuşmasında emeklilere verilen bayram ikramiyesinin 27 milyar lira yük getirdiğini söyledi. Ama aynı Cevdet Yılmaz Çanakkale Köprüsü'ne ödenen 11 milyar lirayı hiç dert edemiyor edemez de zaten Eğer böyle haksız ödemeleri dert etse bir daha bakanlığı bırakın, partinin kapısından bile içeri giremez. Öyle günahmış, İslam'mış vs KÖİ işlerinde hiç sökmez. Oradaki paralar çatır çatır ödenir ve yiğilir.

Veya Mehmet Şimşek: YSS Köprüsü'nün 2013 ihalesine göre 10 yıl 2 ay 20 gün sonra yani Eylül 2023'de o köprü devlete geçmeliydi. Ama tam da pandemide müteahhide 4-6 yıl daha köprüyü bırakmışlar. Yılda 1 milyar dolar Hazine garantisi var ama muhtemelen köprüyü 3-5 milyon dolarlı bir tünel yapımı bahanesi ile bırakmışlardır

Şimdi Mehmet Şimşek bütçe disiplini için o köprüyü sorabilir mi O müteahhide yılda 1 milyar doları tamamlayacak bütçe ödemesini kesebilir mi

Cevap: Asla ve asla HAYIR.

O zaman ne olacak Tüm faturayı alt gelir grubu ödeyecek.