Umutsuzluk kilitlenmesi!

Ekonomide o kadar çok sorun var ki... Hangisini dile getireceğimizi bilemiyoruz. İyi ama sorunları dile getirmek sadece bizlerin işi mi Bir bakıyorsunuz ki en fazla sorun yaşayan iş dünyasının alkıştan elleri kırılmış. Ya da bir bakıyorsunuz ki çöpten yiyecek toplayan kişi hayatından ve liderinden gayet memnunmuş. Ne yapacaksınız bu durumda Toplumun yaşadığı ve asıl önemlisi ilerde yaşayacağı sorunları dile getirmeyecek misinizKilitlenme sadece sorunlar ve dile getirenler açısından yaşanmıyor...Bir bakıyorsunuz ki yeniden Sümerbank hayali ile kamulaştırıcı bir ekonomi söylemi ayyuka çıkmış... Diğer tarafta ise kamusal malları bile Hazine Garantili müteahhitler vasıtası ile özelleştirmiş bir yönetim...Bir uçtan diğer uca savrulup dururken kim neyi nasıl yapacak kimse bilmiyor... Adeta politik tercihler arasında da müthiş bir kilitlenmişlik yaşanıyor. Ülkemiz tarihi büyük fırsatları adeta seyrederek ve de alkışlayarak kaçırdı. Rahmetli Turgut Özal ile başlayan orta sınıf oluşumu, küresel açılım ve büyük eğitim hamlesi tam meyve verecekken adeta heba ettik gitti. Artan eğitim ve küresel bilgilenme hızlı nüfus artışını durdurmuş, büyük kamu yatırımları tamamlanmış bir ülkeydik. (80'li yıllarda kamu yatırım oranının 20-25 aralığında olduğunu, bugünlerde ise yatırım oranının 8-9 aralığında kaldığını hatırlatalım)Orta yaş yığılması birçok ülke için tarihi fırsat iken bizler bunu heba ettik. 90'larda başlayan ve bu yıllarda bitme yoluna giren orta yaş yığılma dönemini adeta erken emeklilik ile geçirdik. Sürekli ekonomik krizler ve sürekli yanlış politikalar bizi bugünlere getirdi. Artık hızla yaşlanıyoruz. Yaşlı ve fakir bir ülke olacağımız artık kesin. Doğum oranlarımız hızla düştü. Boşanmalar hızla artıyor. Kriz toplumsal sorunları artırarak farklı