Kutsal devlet-köle millet

Devlete kapağı atmak müthiş bir başarı. Öyle özel sektörün ağız kokusunu vs çekmiyorsun… Mesela bir gün sizi aniden çağırıp "hadi güle güle; kendine iş bul" demiyor devlet.

İş garantin yüksek

Ve

Maaşında yüksek.

Nisan 2025-SGK kayıtlarına göre özel sektör statüsünde kamuda çalışanlara ve ücretlere bakalım (657'ye tabi memurlar zaten çok çok daha yüksek maaş alıyor):

Mesela sağlık hizmetinde 389 bin kamuda 466 bin de özel sektörde çalışan var. Kamuda günlük brüt ücret 1.877 TL iken özel sektörde 1.392 TL (Fark %34,8)

Toplamda kamuda 1 milyon 940 bin kişi 4/A kapsamında çalışıyor ve günlük brüt ücretleri 1.991 TL . Buna karşılık 14 milyon 656 bin kişi ise özel sektörde çalışıyor ve günlük brüt ücretleri 1.544 TL. (Fark %28,9)

Geçen gün Ulvi Saran yazdı. Türkiye'de kamu-özel sektör maaş farkı 2,5 kat şeklinde… Almanya'da bu fark sadece %20 seviyesinde.

Bizde kamu ayrıcalıklar dünyası haline gelmiş. Kapağı attın mı özel sektörden çok ama çok farklı maaş alıyorsun. Ayrıca fazla mesai dahil kurallar çok daha kaideli…

Evet, ülkemizde kamu ayrıcalığı diye çok haksız bir durum var.

Bütçe verilerine göre 3 milyon 327 bin memur kadrosuna ödenen net maaş aylık 64.144 TL. Özel sektörde ortalama net maaş ise 37.296 TL. Almanya'da kamu-özel ortalama ücret farkı %20'lerde seyrederken Türkiye'de kamu-özel ücret farkı %72'lerde…

Kamuda alınan memur ücreti asgari ücretin 2,9 katı… Muazzam bir ayrıcalık.

Net söyleyeyim: Böyle bir devlet-özel ayrımı olamaz. Olmamalı da… Kutsal devlet yaratıp milleti köle yerine koyamazsınız.

EKREM İMAMOĞLU DAVASI

Önceki gün Ekrem İmamoğlu'nun bir savcı ile davası görüldü. Burada söz konusu olan kimlerin yargılandığıdır.

Ekrem İmamoğlu 16 milyonluk metropol şehrin yüzde 51,1 oyunu alıp seçilmiş bir Belediye Başkanı'dır. Diğer ise bir devlet görevlisi.

Ama burada gördüğümüz yine kutsal olan devlettir.

Bir kızcağız kız kardeşini arıyor ve polise başvuruyor. Polisten yemediği fırça kalmadığı gibi ifadesi de katil zanlısına sızdırılıyor.

Yollara çıkın… Trafik polislerini hep yol keserken görürsünüz. Trafiği denetleme diye ne mahalle aralarında ne de yollarda göremezsiniz. Ben her ay Beylerbeyi ve Kısıklı girişinde Halktv'ye yayına giderken durdurulup "ehliyet-ruhsat" istenen biriyim. Ya da cenazeden bile dönerken yolum kesilip alkol üfletilirim.

Ömer Dinçer'in müthiş bir projesi vardı… Kamuda 657'yi çok sınırlıyordu ve "çalışan" tabirini getiriyordu. Heba oldu gitti.